Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Temmuz 2018 Veri Raporu
Her ay basına yansıyan kadına yönelik şiddet haberlerinde davalar, yeni yaşanan olaylar ve kadın hareketine dair ayrıntılar yer almaktadır. Kadın cinayeti haberleri şikayete bağlı olmaksızın direkt kamuya yansıyorken; cinsel şiddet ve çocuk istismarı haberlerinin ortaya çıkması, gerek bu suçların şikayete bağlı olması gerek soruşturma ve dava süreçlerinin devam ediyor olmasından dolayı net sayının belirlenmesi zorlaşmaktadır. İstanbul Sözleşmesi kapsamında devletin ilgili mercilerinin tespit etmesi ve buna göre şiddetle mücadele yöntemlerini belirlemesi gerekirken; söz konusu makamlar bunları yapmıyor. Bizler, basına yansıyan halini derleyerek bir sayıya ulaşıp, bu çerçevede raporumuzu hazırlıyoruz. Ancak çocuk istismarı ve cinsel şiddet verileri açıkladığımız ve basına yansıyan haberlerden çok daha fazla. Buna göre; 2018 yılının temmuz ayında 37 kadın öldürüldü, çocuk istismarı ve cinsel şiddet devam etti.
Temmuz ayında kadın cinayetinde çok az da olsa yaşanan düşüşe rağmen şiddetin niteliği, boyutu hala çok ciddi şekilde karşımızda duruyor. Geçtiğimiz temmuz ayında yaşanan kadın cinayetlerinden 16’sının nedeni tespit edilemezken, 10’u şüpheli ölüm olarak kayıtlara geçti. Kadınların kim tarafından neden öldürüldükleri tespit edilmedikçe ve somut çözüm yolları hayata geçirilmedikçe her gün kadınlar hayatından olmaya devam edecek.
Tablonun bu kadar kötü olmasında somut adımlar atılmayıp, kadın hareketinin engellenmesi en büyük etkenler olarak karşımıza çıkarken; kadın düşmanlarına kadınların haklarını koruyan birçok konuda söz hakkı tanınması da bir yerde duruyor.
2018 Temmuz ayında Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 392 çocuğun hamile olduğu ortaya çıktı. Buna karşın üstü örtülen çocuk istismarı suçuyla ilgili makamların çalışma başlatmaması üzerine Kadın Meclisleri, “Çocuk istismarı önlenebilir” şeklinde başlattığı çalışmayla il il ilçe ilçe toplantılar yapmaya devam etti. Çocuk istismarını önlemek adına yapılması gereken adımlar açıklandı ve “Çocuk Koruma Hizmetlerinde Koordinasyon Strateji Belgesi ve Çocuk Koruma Kanunu’nda öncelikle gerçekliğin ortaya konulması, verilere göre sorunun tespit edilmesi ve tespit edilen sorun üzerine çalışmaların yoğunlaşması gerekliliği yazıyor. Sözleşmeler, kanunlar ve hazırlanan strateji planlarını uygulayın. Çocukları istismardan korumak istiyorsak; önce kaç çocuk istismara uğradı açıklanmalıdır.” diyerek ilgili mercilere dilekçe gönderilmesine dair bir kamuoyu oluşturdu. Konuyla ilgili sosyal medyada #KaçÇocukİstismarEdildi etiketiyle tepkiler yükseldi.
Kadınların haklarını koruyan 6284 sayılı Koruma Kanunu’na karşı Aile Hakları Platformu’nda yer alan bir grup erkeğin “6284 aileyi, yuvayı yıkıyor” eylemi gerçekleşti. Kadınların can güvenliğini sağlayan 6284’e karşı böyle bir eylemi yapılmasına karşı kadınlar yapılan bu eylemin nefret suçunu oluşturduğunu, 6284’ün değil erkeklerin fiilleri sonucu ailenin yıkıldığını dile getirdi. Sosyal medyada bu eylem tepki topladı.
Kadınlar her yerde haklarını birlikte savunuyor
Şarkıcı Gülşen konser esnasında kendisine “Başkan geliyor çorabını çeker misin?” diyen sunucuyu belediye başkanına şikayet etti. Gülşen’e sosyal medyadan kadınların desteği gecikmedi.
Etek giydiği bahanesiyle sokak ortasında saldırıya uğrayan Hazal Günaydın için de #KıyafetimeKarışma “Hazal Günaydın” yalnız değildir diyen kadınlar birlik oldu.
İntihar denilerek üstü örtülmeye çalışılan üniversite öğrencisi Şule Çet için otopsi raporu açıklanınca, olayın intihar değil cinayet olduğu ve Şule’nin cinsel saldırıya karşı direndiği ortaya çıktı. Buna rağmen faillerin serbest kalmasına karşı Kadın Meclislerinin üç büyük ilde eş zamanlı yapılan eylemler ve #ŞuleÇetİçinAdalet etiketiyle sosyal medyada verilen tepkiler sonucu Şule Çet’in failleri tutuklandı.
Ankara ve İstanbul’da homofobik bildiri dağıtanlara kadınların tepkisi gecikmedi ve sosyal medyadan “Gökkuşağı hep var olacaktır” şeklinde açıklama yapıldı.
Üniversiteli kadınlar cinsiyet geçiş operasyonu için başlatılan kampanyayla tıp öğrencisi Toprak’a destek verdiler. Toprak için sosyal medya üzerinden başlatılan kampanya başarılı oldu.
Nafaka ödememek ve çocuğun velayetini almak için kendisinden boşanmak isteyen Sinem Gedik ve sanatçı İntizar’ı hedef gösteren Mustafa Ceceli’ye karşı kadınlar birlik oldu. Boşandığı eşinden intikam almaya çalışan, bunun için çocuğunu kullanan ve özel hayatın gizliliğini nefret suçuyla aşan Ceceli’ye karşı susmayan kadınlara medya ve sanatçılar da destek verdi.
Çocuklar ve kadınlar için devleti göreve çağıran sanatçı Berna Laçin’in hakkında 6 aydan 1 yıla kadar hapsi istenen ve başlatılan soruşturma sosyal medyada tepkilere sebep oldu. Kadınlar #BernaLaçin yalnız değildir diyerek destek oldu.
Kartal’da erkek arkadaşına sarıldığı için mahallede oturanlar tarafından darp edilen F.Ö sessiz kalmadı ve kadınlar da yanında yer aldı. F.Ö. “Şikayet etmeye çalıştım ama tehdit ettiler hala ellerini kollarını sallayarak dolaşıyorlar” diyerek faillerin yakalanmasını talep etti.
Flormar'da sendika hakkını kullanmak istedikleri bahanesiyle işten atılan işçiler direnişe devam ediyor. #ActBeautiful #StopUnionBusting etiketleriyle sosyal medya üzerinden kamuoyu oluşturmaya devam edilirken Flormar da boykot ediliyor.
Yaşanan bunca şiddete karşı kadınların ve çocukların haklarını korumaya yönelik bir kadın bakanlığının kurulmamasına hatta mevcut Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın Çalışma Bakanlığı ile birleştirilmesine karşı Kadın Meclisleri “Kadın Bakanlığı Yoksa Biz Varız” şeklinde açıklamada bulundu.
Dünyada da büyüyen şiddete karşı kadınlar durmayacak
Dünya Sağlık Örgütü(WHO), dünyadaki kadınların yaklaşık %35’inin hayatlarında tecavüzü yaşadıklarını açıkladı. 1 milyar kadın anlamına gelen bu orana karşı kadınlar mücadele etmeye ve şiddeti sonlandırmak için omuz omuz yürümeye elbette bu ay da devam etti.
İran’da kadınların dans etmesine karşı sosyal medyada da tepkiler sürmeye devam etti. Kadınlar dans videolarını paylaşarak dans kamusal alanda dans ettiği için tutuklanan arkadaşlarına destek oldu.
Yine İran’da başörtüsü yasağını protesto eden kadınlar “Saç yoksa günah da yok” diyerek saçlarını kazıtmaya ve bir kamuoyu oluşturmaya başladılar.
Filistin direnişinin sembolü olan genç kadın Ahed Tamimi ve annesi serbest bırakıldı.
Arjantin ve İrlanda’dan sonra Şili’de de kadınlar kürtaj hakkı için meydanlardaydı. #AbortoLibre etiketiyle sosyal medyada destek verildi.
Tel Aviv'de yaklaşık 100.000 İsrailli, eşcinsel çiftlere vekil annelik hakkının verilmemesi üzerine meydandaydı.
7 ayda 75 şüpheli ölüm gerçekleşti
Kadına yönelik şiddetin en büyük artış sebeplerinden biri kadın cinayetlerinin, ölümlerin aydınlatılmaması. 2018 yılının ocak ayından itibaren 75 şüpheli ölüm gerçekleşti. İlgili mercilerin görevini yerine getirmeyip, şüpheli ölümlerin gerçek cinayet sebepleri olarak ortaya çıkmaması halinde ise şiddetin boyutu artmaya devam ediyor. Esasen kadın cinayeti olan durumlar intihar denilerek üstü kapatılmaya çalışılıyor. Temmuz ayında intihar denilerek üstü örtülmek istenen Şule Çet cinayeti, açıklanan otopsi raporu ve kadın hareketinin gerçekleri açığa çıkarmak için verdiği mücadele sonucu ortaya çıktı. Serbest olan şüpheliler tutuklandı. Tıpkı 2013 yılında yine intihar denilerek gerçekleşen Esin Güneş cinayetinde olduğu gibi. Güneş’in de intihar etmediği kasten yüksekten itilerek aslında öldürüldüğü yine kadın hareketinin Esin’in yaşam hakkına sahip çıkma mücadelesiyle ortaya çıkmıştı. Son aylarda artan şüpheli ölümlerin nedenleri ortaya çıkartılıp, şüpheliler hakkında ilgili soruşturmanın savcı tarafından gerçekleştirilip, adil yargılama ile bir sonuca varıldığı ve bu kamuoyu ile paylaşıldığı takdirde şiddetin boyutu biraz daha daralabilir. Bunun için açıkça kadınlar bu ayda mücadele vereceklerini meydanlarda dile getirdiler.
Temmuz ayında 37 kadın öldürüldü
Kadın cinayetlerinde temmuz ayında ciddi bir düşüş yaşanmadı. Cinayetlerin canilik boyutu sürmeye devam etti. Kadınların 16’sının neden ve kim tarafından öldürüldüğü tespit edilmezken, 10’u intihar veya başka bir sebep gösterilerek şüpheli ölüm olarak kaydedildi.
Kayseri’de devlet hastanesinde görev yapan 27 yaşındaki doktor Z.Ö.T iddiaya göre evli olduğu astsubay kocasının tabancasıyla intihar etti. Durumun intihar olup olmadığına dair soruşturma başlatıldı.
Bu ay içerisinde en çok kadın cinayetinin işlendiği iller şu şekilde; İstanbul’da 7, Antalya’da 3, Konya’da 3, Manisa’da 3.
(Bu ay öldürülenler arasında 4 yaşındaki Leyla Aydemir gibi bebek de Femisid* kapsamı içerisinde ele alarak kadın-çocuk ayrımı yapmaksızın sayımızı belirledik.)
Kadınlar yaşam mücadelesi veriyor
İzmir’de D.Ş. boşandığı erkek E.Ç tarafından sokak ortasında kesici aletle yaralandı. D.Ş, kaldırıldığı hastanede yaşam mücadelesi veriyor.
Konya’da Yakup Kaya, evli olduğu Emine Kaya’yı ateşli silahla yaraladıktan sonra intihar etti. Emine Kaya’nın tedavisi sürüyor.
Ankara’da trans kadın bir erkek tarafından kesici aletle yaralandıktan sonra ikinci katın balkonundan aşağı atıldı. Kadının kaldırığı hastanede tedavisi sürerken, fail yakalandı.
Aydın’da kendisinden boşanmak isteyen evli olduğu Tülin Duran’a ve çevresindekilere ateşli silahla saldıran Mustafa Duran, kızlarını da vurdu. Olay sonucunda Tuğçe Duran ağır yaralandı 5 kişi hayatını kaybetti.
İstanbul’da S.G., kendisinden boşanan N.Ö’yü evinde kesici aletle ağır yaraladı. N.Ö’nün yaşam mücadelesi sürüyor.
Temmuz ayında nefret cinayeti işlendi
Samsun’da trans bir kadın birlikte olduğu erkek tarafından evinde ateşli silahla vurularak öldürüldü. Cinayeti işleyen sanık, “erkekliğime laf etti, öldürdüm” şeklinde ifade kullandı.
Çocuk istismarı sürüyor
Çocuk istismarına dair basına yansıyan haberlerden sadece 433 çocuğun bu suça maruz kaldığına ulaşıldı. Ancak gerçek rakamların bundan çok daha fazla olduğunu biliyoruz.
Temmuz ayında sadece İstanbul’da Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 392 çocuğun hamile kaldığı kayıtlarına ulaşıldı. Durumun adli makamlara bildirilmediği ortaya çıktı.
Çocukların birçoğunun kim tarafından saldırıya uğradığı bilinmiyor. Basında yer alan haberlerden ulaşabildiğimiz kadarıyla 31’i yabancılar tarafından istismara uğradı.
Konya’da bir tarikatın lideri olarak bilinen S.I’nın 7 erkek çocuğa istismarda bulunduğu ortaya çıktı.
Cinsel şiddete karşı kadınlar mücadele veriyor
Basından aldığımız bilgilere göre, 2018 temmuz ayında 41 kadına cinsel şiddet uygulandı.
Kadınların 29’u tanımadığı kişiler tarafından saldırıya uğradı. Bu 29 kadının 7’si sokakta şiddete maruz kalırken 6’sı evde şiddete uğradı.
Bursa’da 17 yaşındaki engelli H.N.G, 2 kişi tarafından evde cinsel şiddete uğradı. H.N.G’nin ailesine olayı anlatmasıyla suç ortaya çıktı ve sanıklar yakalandı.
Kocaeli’nde bir üst geçitte A.İ, İ.E tarafından cinsel saldırıya uğradı. Kadının çığlıkları üzerine olay yerinden kaçan sanık sonrasında yakalandı.
18 yaşındaki Bahar Doğrul, babası tarafından uğradığı şiddeti sosyal medyada anlatarak yardım istedi.
Temmuz ayında 37 kadın öldürüldü
2018 yılı temmuz ayında da öldürülen birçok kadının, kim tarafından veya neden öldürüldükleri tespit edilemedi.
Kadınların 16’sının neden öldürüldüğü tespit edilemedi, 10’u şüpheli ölüm olarak kayıtlara geçti; bunun dışında 7’si kendi hayatına dair karar almak isterken, 1’i boşanmak istediği için ve 3’ü ekonomik gerekçelerle öldürüldü.
Kadınların 15’inin faili meçhul, 9’u akrabası ya da tanıdığı kişiler tarafından, 7’si evli olduğu erkek, 2’si birlikte olduğu erkek, 2’si oğlu, 11’i erkek kardeşi ve 1’i imam nikahlı olduğu erkek tarafından öldürüldü.
Öldürülen kadınların 10’u 36-65 yaş aralığında, 4’ü 26-35 yaş aralığında, 6’sı 19-25 yaş aralığında.
Giresun’da 20 yaşındaki G.K’nın cansız bedeni kıyıya vurdu. Şüpheli ölümü araştırılıyor.
İstanbul’da 34 yaşındaki Hatice Uzun evde asılarak cansız bulunmuştu. Soruşturma sonrası Hatice’nin intihar etmediği öldürüldüğü ortaya çıktı.
Kadınları can simidi 6284 koruyor
Temmuz ayında öldürülen kadınların 37’sinin de koruma kararının olup olmadığı bilinmiyor.
Şiddet uygulayanlara uzaklaştırma gibi birçok yaptırımı düzenleyen; kadınlara maddi yardımdan kimlik değiştirmeye birçok hak tanıyan ve kadın örgütlerinin yıllarca süren mücadelesi sonucu yürürlüğe giren 6284 etkin uygulandığı takdirde kadınları koruyor.
6284 sayılı Koruma Kanunu etkin uygulansaydı, çocuklar annesiz kalmayacaktı.
Öldürülen kadınların 20’sinin çocuğunun olup olmadığı bilinmezken, 12’sinin çocuğu bulunuyordu ve öldürülen 3 kadın hamileydi.
Öldürülen kadınların 21’inin birliktelik durumu tespit edilemezken; 12’sinin evli, 2’sinin bekar ve 2’sinin sadece imam nikahlı olduğu biliniyor.
Bu ay kadınların 13’ü ateşli silahla, 4’ü kesici aletle, 4’ü darp sonucu, 3’ü boğma, 1’i asma, 1’i işkence ve 1’i yüksekten düşürülerek öldürüldü.
Gaziantep’te Aysel Kurt, dini nikahlı olduğu erkek İsa Ç. tarafından darp edilerek öldürüldü. Aysel Kurt 7 aylık hamileydi.
Şanlıurfa’da Zemzem S. evli olduğu A.R.S tarafından aralarında çıkan tartışma sonucu kesici aletle ağır yaralanarak hayatını kaybetti.
* Femisid; embriyodan cenine, bebekten çocuğa, erişkinden yaşlıya kadar tüm kadın cinsiyetteki bireylerin sadece cinsiyetlerinden dolayı ya da toplumsal cinsiyet kimliği algısına aykırı eylemleri bahane edilerek, bir erkek tarafından öldürülmesi ya da intihara zorlanmasıdır. Femisidler salt kadın cinsiyetteki insanların öldürüldüğü cinayetler olarak algılanmamalıdır. Nefretle işlenen bu cinayetlerde, saldırıya uğrayan şey kadın kimliğidir.