Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Mart 2019 Raporu
Her ay basına yansıyan kadına yönelik şiddet haberlerinde davalar, yeni yaşanan olaylar ve kadın hareketine dair ayrıntılar yer almaktadır. Kadın cinayeti haberleri şikayete bağlı olmaksızın direkt kamuya yansırken; cinsel şiddet ve çocuk istismarı haberlerinin ortaya çıkması, gerek bu suçların üstünün örtülmesi gerek soruşturma ve dava süreçlerinin devam ediyor olmasından dolayı net sayının belirlenmesi zorlaşmaktadır. Dolayısı ile çocuk istismarı ve cinsel şiddet verileri açıkladığımız ve basına yansıyan haberlerden çok daha fazla olduğunu belirtmek isteriz. İstanbul Sözleşmesi kapsamında devletin ilgili mercilerinin tespit etmesi ve buna göre şiddetle mücadele yöntemlerini belirlemesi gerekirken; söz konusu makamlar bunları yapmamaktadır. Bizler, basına yansıyan ve doğrudan bize gelen başvurular halini derleyerek bir sayıya ulaşıp, bu çerçevede raporumuzu hazırlıyoruz. Kadın Cinayeti raporumuzu Femicide kavramına göre ele alıyor, bir araya getiriyor ve değerlendiriyoruz. Yani Femicide kavramına göre; “embriyodan cenine, bebekten çocuğa, erişkinden yaşlıya kadar tüm kadın cinsiyetteki bireylerin sadece cinsiyetlerinden dolayı ya da toplumsal cinsiyet kimliği algısına aykırı eylemleri bahane edilerek, bir erkek tarafından öldürülmesi ya da intihara zorlanmasıdır. Femisidler salt kadın cinsiyetteki insanların öldürüldüğü cinayetler olarak algılanmamalıdır. Nefretle işlenen bu cinayetlerde, saldırıya uğrayan şey kadın kimliğidir.”
Buna göre; 2019 yılının Mart ayında 27 kadın öldürüldü, çocuk istismarı ve cinsel şiddet devam etti.
27 Kadın Cinayeti:
Bu ay işlenen kadın cinayetlerinin 8’i şüpheli ölüm olarak kaydedilirken, 13 kadının neden öldürüldüğü tespit edilemedi ve 6’sı kendi hayatına dair karar almak isterken öldürüldü. Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor.
İllere göre Mart ayının kadın cinayetleri verileri ise şöyle:
İstanbul 8, Mersin 2, Antalya 2, Ankara 1, Aydın 1, Bursa 1, Erzurum 1, Gaziantep 1, Hatay 1, İzmir 1, Kırıkkale 1, Kırklareli 1, Kocaeli 1, Konya 1, Tokat 1, Trabzon 1, Uşak 1, Gümüşhane 1
Her biri birer yaşam olan 27 kadın kardeşimizin isimlerini sizinle paylaşmak isteriz:
Samira Arslan, Ayşe Demir, Sinem Gedik, Suzan H., Elmas Aksu, Fikar Talu, Hacer Cengiz, Fatma Şengül, Ayyuş Çetin, Ayşe Dayıoğlu, Özlem S.,Mine Topçu, Seher Polat, Fatma Erdoğan, Müslime B, Nihal Işıldar, Yeliz Y, Saadet K., Keziban Ercan, Ayşe Solmaz, Zeynep Esin, Arzu Özkan, Leyli E., Zeynep Öztürk, Ayni D., Ebru Erdem, ve 47 yaşındaki ismini bilemediğimiz kadın kardeşimiz.
Kadınlar kimler tarafından öldürüldü?
27 öldürülen kadınların 9 unun kim tarafından öldürüldüğü tespit edilemedi, 6 sı evli oldukları erkekler, 4 ü birlikte olduğu erkek,4 ü oğulları, 1i nişanlısı ve 1 i de kuzeni tarafından, 1 i boşandığı erkek, 1 i damadı tarafından öldürüldü.
10’u ateşli silahlarla, 3’ü boğularak, 2’si darp edilerek, 3’ü kesici aletle, 1’i yüksekten düşerekve ne yazık ki 8’inin nasıl öldürüldüğü tespit edilememiştir.
Kadınların 3’ü arabada, 1’i dağ eteğinde, 1’i denizde, 12’sinin ev içerisinde öldürülmüştür. 1’i gölde, 1’i iş yeri, 1’i metruk bina, 4’ü sokak ortasında, 1’i tarlada öldürüldü ve 2 kadının cansız bedeni de su kuyusu ve toprağa gömülü halde bulundu.
12 Kadının hangi bahane ile öldürüldüğü tespit edilememişken, 7 Kadının kendi hatayına dair karar almak isterken öldürülmüştür. 8 Kadın kadının şüpheli ölümü ise aydınlatılmayı bekliyor.
Kadınların çalışma durumlarını tespit etmek ise çok zor önemli olan bu verinin de basın mensupları tarafından dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz. Ulaşılabilen veriye göre kadınların 3’ü bir işyerinde çalışıyor, 2’si İşsiz ve 22 kadının çalışma durumu bilinememektedir.
Birbirinden farklı bölgelerde ve illerde kadınlar öldürülüyor ve kadınlar öldürülmediği şehirler istiyor.
6284 ve sonuçları
Mart ayında öldürülen kadınların 24’ünün koruma kararının olup olmadığı bilinmezken; sadece 1’inin uzaklaştırma kararının olduğu biliniyor. 2 kadın için ise boşanma davasının sürdüğü biliniyor.
Şiddet uygulayanlara uzaklaştırma, yakın koruma gibi birçok tedbiri düzenleyen; kadınları maddi olarak güçlendirmekten kimlik değiştirmeye birçok hak tanıyan ve kadın örgütlerinin yıllarca süren mücadelesi sonucu yürürlüğe giren 6284 etkin uygulandığı takdirde kadınları koruyor.
Bu ay 6284 etkin uygulansaydı,kadınlar yaşıyor, çocuklar da annesiz kalmayacaktı. Öldürülen kadınların 7‘sinin çocuğu vardı.
Mart Ayında Kadınlar ile ilgili Neler oldu?
Tüm Gelişmeler:
Yerel yönetimler seçim sürecinde Mersin'in Erdemli ilçesi adayı Mükerrem Tollu cinsiyetçi ve kadın düşmanı bir açıklamada bulunarak, alt yapı yetersizliğinden şikâyet eden kadınlara "Ciyaklayan kadınlara da hizmet edeceğiz" dedi. MHP’nin Adana Kozan İlçesi Belediye Başkan Adayı Nihat Atlı, seçim konuşmasında küfürlü ve cinsiyetçi ifadeler kullandı. Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık, 8 Mart'ta bir kadın çalışana şiddet uyguladı. Erdoğan, mitinge katılan kadınlara: “Akşam çayları demleyeceksiniz, beylere ve çocuklara ikram edeceksiniz, bizlere de dua edeceksiniz” dedi. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü yürüyüşüne de işgal ve terör demişti. Yine Erdoğan Elazığ'da "Bizim için Dünya Kadınlar Günü bir gün değildir, her gündür. Bu, Batı'nın anlayışıdır. Niye? Ana yoksa insan yok" diyerek laik bir ülkede sürekli olarak kadınlara anneliği dayatmaya devam etti. Maliye Bakanı Berat Albayrak: “Hanımlar ev ekonomisi soracaklar sandım. Bir sorular geldi. Bayağı terledik. Ekonominin detaylarına ne kadar vakıf olduklarına şaşırdım.” diyerek 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladığımız Mart ayında söylenen cinsiyetçi ve kadın düşmanı söylemlere yenisini ekledi.
Kadınlar #ÖldürülmediğizŞehirler ’i birlikte kazanalım diyerek meydanlara çıktı
Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi’nin hazırladığı Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması’na göre kadınların toplumda yaşadığı en büyük sorunun şiddet ve işsizlik olduğu belirtildi. 11 milyon kadın evde olduğu için “işgücü” bile sayılmıyor, kadın işsizliğinde dünyada 3., Avrupa’da 1. olduk, iş kazalarında ölen kadınlar yok sayılıyor, yüzde 75 oranında kadın kayıt dışı ve sendikalı olamadan çalışmak zorunda kalıyor. Kadınlar ekonomik bağımsızlığımız olan #GeçinebildiğimizŞehirler istiyoruz dedi.
Son 88 yılda seçilen 31 bin belediye başkanından sadece 119 tanesi kadın. Kadın Meclisleri yerel seçimler öncesinde kadın aday azlığına karşı #Yönetebildiğimizşehirler istediklerini belirtti. Bu şehirlerin yarısı kadınken yönetenlerin tümünün erkek olması kabul edilemez.
Kadınlar şehirleri de, ülkeleri de yönetecek
31 Mart seçimleri geride kaldı, kesinleşmeyen sonuçlara göre ise belediye başkanlarının sadece yüzde 2,66’sı kadın. Türkiye’de 1.389 Belediye Başkanı seçildi, ancak sadece 37’si kadın; 30 büyükşehirden de sadece 3 tanesi kadın belediye başkanı yönetecek. Ancak kadınların mücadelesi seçim sonuçlarında da etkisini gösterdi.Rabia Naz’ın şüpheli ölümüyle gündeme gelen Eynesil’de Rabia Naz’a adalet mücadelesiyle eski belediye başkanı tekrar seçilemedi. Bilecik'in Pazaryeri ilçesinde kendisine mobbing uygulayan belediye başkanına karşı bağımsız aday olan Zekiye Tekin büyük bir farkla birinci oldu. Fatma Türkan Batman’ın ilk kadın muhtarı; Seda Gündoğan, Elazığ'ın en genç ve merkezde tek kadın muhtarı seçildi. Kadınlar eşit ve özgür şehirler için seçilmeye, aday olmaya devam edecek.
8 Martta 37 Şehirde Meydanlardaydık
Özgürce yaşadığımız,çalışabildibiğimiz,geçinebildiğimiz, yönetebildiğimiz ve öldürülmediğimiz şehirler istiyoruz sloganıyla yola çıkan Kadın Meclisleri 8 Mart’ta 37 şehirde meydanlarda buluştu. Sadece senede bir gün değil her gün sokaklarda, adliyelerde ve meclislerde mücadeleye devam ettiklerini ve adalet arayışına devam ettiklerini belirttiler. İstanbul Kadıköy’de öldürülen kadınların aileleri ile birlikte Kalkedon meydanında buluştu.
Taksim'de gerçekleştirilmesi planlanan Feminist Gece Yürüyüşü, polis tarafından engellenmeye çalışıldı, Taksim caddesi ve Taksim’e ulaşan yollar halka kapatıldı. Kadınların yoğun katılımıyla gerçekleşen Gece Yürüyüşü’nde polisin kadınlara biber gazı ile saldırmasına rağmen 10 binlerce kadın taksim meydanında cihangir, karaköy, eminönüne varan bir yürüyüş gerçekleştirdi..
Mücadelelerle geride bıraktığımız 8 Mart sonrasında gerçekleştirdiğimiz 31 Mart yerel seçimleri nedeniyle Kadın Meclisleri olarak tüm yerel yönetimler için kadınların talepleri belirlendi. Toplumsal cinsiyete duyarlı ve eşitlikçi bir yönetim anlayışı belirlenmesi istenen yerel yönetimlerde 6284 sayılı Koruma Kanunun yaygınlaştırılması için eğitimler, kadınlar ve çocuklar için sığınma evleri, şiddete uğrayan kadınlar için acil telefon hattı ve eylem birimleri gibi talepler istendi. Kadınların yaşayabileceği ve çalışabileceği eşit ve özgür şehirler istediklerini önemle vurguladı.
Sığınma Evlerindeki kadınlar ve gizliliği olan kadınlar oy kullanabiliyor
Sığınma evlerindeki kadınların oy kullanabilmesi başvurumuza Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın cevabına göre 31 Mart’ta kadınlar oy kullanabileceği belirtildi. Kimlik gizliliği olanlar E-Devlet üzerinden sandık bilgilerini sorgulayarak yönlendirmelere ulaşabileceklerdi.
Kadın Meclisleri olarak Sıla Gençoğlu ‘nun Ahmet Kural ‘a açtığı şiddet davasına katıldık. Mahkemede Sıla’nın davranışları, eğlenmeye çıkması sorgulandı.
Şule Çet'in ölümüyle ilgili en önemli delilin kaybedildiği ortaya çıktı.
Kadınlar kadın cinayetlerine karşı mücadeleye devam ediyor
Aydın’da boşanma aşamasında oldukları öğrenilen 1 çocuk annesi Zeynep Öztürk (45), Ercan Öztürk tarafından zincirle boğularak öldürüldü.
Mersin'de Süleyman Etiz, bir süredir ayrı yaşadığı eşi Leyla Etiz'i tahra ile başına defalarca vurarak öldürdü. Leyla Etiz için komşuları, arkadaşları ve ailesi hep beraber eylem düzenledi.
Antalya'da Özcan Işıldar (46), bir süredir ayrı yaşadığı eşi Nihal Işıldar'ı (37) tabancayla öldürdükten sonra polisi arayıp, "Karımı öldürdüm, gidin evden alın" diyerek kaçtı. Mersin'de yakalanan Işıldar'ın, 28 yıl önce de ilk eşini öldürdüğü ortaya çıktı.
Kırşehir'de yaşayan 74 yaşındaki Fikar T. para vermediği gerekçesiyle oğlu tarafından öldürüldü. Kadının cesedi Kırıkkale'de toprağa gömülü halde bulundu.
İzmir’de Mehmet Güneş (40), baldızı Fatma Yıldız’ı (37) bir çocuk parkında tabanca ile vurup öldürdükten sonra intihar etti.
İstanbul’da bir rezidansın 9.katından düştüğü iddia edilen 18 yaşındaki Ebru Erdem öldü. Ebru Erdem’in birlikte yaşadığı Serkan T. gözaltına alındı.
Boşandığı erkek tarafından öldürülen Özlem Meşeli’nin duruşmasında fail avukatı kadın düşmanı bir söylemde bulunarak “ben olsam öldürmezdim, döverdim” dedi. Fail müebbet hapis cezası aldı.
Evli olduğu erkek tarafından öldürülen ve cansız bedeni 23 gün sonra çalılıkta bulunan Gül Gülizar Ayalp’ın davası gerçekleşti. Fail karar duruşmasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı.
19 yaşındaki Zehra Demir’e psikolojik şiddet uygulayarak intihar etmesine sebep olan 18 yaşındaki Süleyman Taruk cinayetle yargılanacak. Şiddet türlerinin tümünün ceza kapsamına alınması için bu dava emsal olmalıdır.
Kadın cinayetlerini durduracağız
Bu sene önemli bir gelişme oldu ve ilk kez İçişleri Bakanlığı kadın cinayeti verilerini açıkladı. İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre 3 yılda (2016-2018) 932 kadın öldürüldü. Platformumuzun verilerine göre ise aynı zaman aralığında 1177 kadın öldürüldü. Aradaki farklılığa rağmen, yıllarca kadın cinayetlerini görmezden gelen devletin bile artık bu gerçekliği görmezden gelememesi; Türkiye’de “kadın cinayeti” kavramının resmi olarak tanınması, kadınların mücadelesi açısından önemli bir dönüm noktasıdır. Verilerin açıklanmasıyla birlikte artık kadın cinayetlerini durdurma mücadelesinde yeni bir evreye geçmek mümkündür. Verileri açıklayanların kadın cinayetlerinin durdurulması için somut çözümleri sunması ve çözümü sağlaması gerekir.
Kadınlar cinsel şiddete uğramaya devam ediyor
Elde ettiğimiz bilgilere göre Mart ayında 20 kadın cinsel saldırıya uğradı, ancak gerçek rakamlar çok daha fazla. Sosyal medya sayesinde kadınlar uğradıkları cinsel ve fiziksel şiddeti ifşa etmeye ve adaletin sağlanması için hukuki yollara başvurması her geçen gün daha çok artıyor.
2 ay önce Koç Üniversitesi Kütüphanesi’nde öğrenci F.K., bir kadın öğrenciyi darp ve taciz etti. Kadın öğrencinin şikayeti neticesinde sonuçlanmayan soruşturma ve Koç Üniversitesi’nin takipsizliği kadın öğrencileri harekete geçirdi. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde bir çok kadın ve erkek öğrenci, öğretim üyesi İbrahim Kaya hakkında cinsel şiddet uyguladığına dair paylaşımlarda bulundu. Koç Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi genç kadınlar #KampüsteGüvendeDeğiliz diyerek bir mücadele başlattı.
Kocaeli'nde F.K. (40) adlı kadın evde yalnız olduğu sırada 27 yaşındaki M.İ. engellilere yardım amacıyla kitap sattığını ve tanıtmak istediğini söyleyerek zorla eve girmeye çalıştı. Cinsel şiddette bulunmaya çalışan M.İ.'nin benzer suçlardan 8 ayrı kaydının bulunduğu ortaya çıktı, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
“Konya tramvay vagonları erkekler kadınlar için ayrılsın” başlığıyla içeriğinde “kadınların tacize uğramaması için” gibi bahaneler sıralanan kadın düşmanı bir imza kampanyası açıldı. Şunu biliyoruz ki cinsel şiddetin son bulmasının tek yolu, erkeklerin şiddet uygulamamasıdır. 6284 sayılı kanun ve İstanbul sözleşmesi etkin kullanılmalı, kadınlar toplumsal hayattan soyutlanmamalıdır.
Çocuk istismarları devam ediyor
Osmaniye'de 11 kişi, 14 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulundu. Olaya göz yumdukları ileri sürülen çocuğun anne babası da gözaltına alındı.
İzmir'de 15 yaşındaki F.A. babası 32 yaşındaki M.A. tarafından 2014 ve 2015 yıllarında cinsel istismara uğradı. 2018 yılında kendiliğinden polise giden F.A. babası hakkında şikayette bulunmuş ve babası bunu öğrenirse küçük kardeşlerini öldürmesinden korktuğunu söylemişti. M.A.’nın tutuksuz yargılaması devam ederken, mahkeme heyeti, bakanlık avukatı ve savcının talebini reddederek, sanık M.A.'nın tutuksuz yargılanmasının devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Erzurum'da 15 yaşındaki N.N. 5 senedir dayısı M.İ. tarafından cinsel şiddet uğruyordu. M.İ.'ye, 67 yıl 6 ay hapis cezası verildi, yasa gereği bu ceza 30 yıla düşürüldü.
Kırklareli'nde 11 yaşındaki Zeynep Esin, 13 suçtan kaydı bulunan teyzesinin oğlu Kerem S. (28) tarafından metruk bir evde öldürüldü.
Giresun’da 11 yaşındaki Rabia Naz Vatan'ın cansız bedeni Nisan ayında evinin önünde bulunmuştu. Tüm kanıtlar incelenmeden Rabia Naz’ın ölümüne intihar denilerek üstü kapatıldı. Olayın araba çarpması ile gerçekleştirdiğini iddia eden ve bunun için mücadele eden baba Şaban Vatan 2 kez gözaltına alındı. Kadın Meclisleri tarafından #RabiaNazaAdalet Hashtag kampanyası düzenlendi. Herkes aynı soruyu sordu: Rabia Naz’a ne oldu?
Kadriye Moroğlu Anadolu Lisesi’nde, öğrencilerine yönelik cinsel istismarda bulunan öğretmen, bugün duruşması görülen lise öğrencisi Eylül hakkında “terörist” diyerek siyasi bir tablo çizmeye çalıştı. İstismar sanığı aynı zamanda Eylül’e kızım diye hitap etti.