Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Ekim 2021 Raporu
2.11.2021
2021 Ekim Ayında Erkekler Tarafından 18 Kadın Öldürüldü, 19 Kadın Şüpheli Şekilde Ölü Bulundu.

2021 Ekim  Raporu*

Ekim Ayında 18 Kadın Cinayeti, 19 Şüpheli Kadın Ölümü

Türkiye’de kadın cinayetlerini durdurma mücadelesi 11 yıldır devam ediyor. Platform olarak, ihtiyacı tespit ettiğimiz 2010 yılından itibaren kadın cinayeti verilerini kamuoyuna açıklıyoruz. İçişleri Bakanlığı ise kaç kadının, neden, nasıl, kim tarafından öldürüldüğünü açıklamak yerine, kadın cinayeti verilerinin yanlış hazırlandığını söyleyerek gerçekleri çarpıtıyor. Kadın cinayeti ve şüpheli kadın ölümleri gerçekliğini açıklamakla birlikte, kadın cinayetlerini durdurmak için somut çözüm önerilerinin hayata geçirilmesi de devletin görevidir. Bu görevin yerine getirilmesi için de ilgili tüm bakanlıkların, tüm mekanizmaların harekete geçirilmesi için mücadeleye devam edeceğiz. 

 

12 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi

Bu ay 18 kadın cinayeti işlenmiş, 19 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur. Öldürülen 18 kadından 12’sinin hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi, 6’sı da boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesi ile öldürüldü. 12 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilememesi, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur. Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor.

 

İllere göre Ekim ayının kadın cinayetleri verileri ise şöyle:

 

Her biri birer yaşam olan kadın kardeşlerimizin isimlerini sizinle paylaşmak isteriz:

 

Kadınlar kimler tarafından öldürüldü?

Ekim ayında öldürülen 18 kadının 11’i evli olduğu erkek, 3’ü birlikte olduğu erkek, 1’i oğlu, 1’i eskiden birlikte olduğu erkek, 1’i akrabası tarafından öldürülmüştür. Öldürülen kadınların 1’inin faille olan yakınlığı tespit edilememiştir.

 

Kadınlar en çok evlerinde öldürüldü

Kadınların 13’ü evinde, 2’si arabada, 1’i sokak ortasında, 1’i işyerinde, 1’i avukatlık bürosunda öldürülmüştür. Bu ay öldürülen kadınların yüzde 72’si evlerinde öldürüldü. 

 

Kadınlar en çok ateşli silahlar ile öldürüldü

Bu ay öldürülen kadınların 10’u ateşli silahlarla, 4’ü kesici aletlerle, 2’si darp edilerek, 1’i boğularak 1’i kafasına taşla darbe alarak öldürüldü. 

 

Kadınların çalışma durumu hala tespit edilemiyor

Ulaşılabilen veriye göre öldürülen kadınların 2’si bir işyerinde çalışıyor 1’i herhangi bir iş yerinde çalışmıyor. 15 kadının çalışma durumu bilinememektedir.

 

Emeğimiz ve Özgürlüğümüz İçin İşçi-Emekçi Mitingindeydik

24 Ekim’de İstanbul Kartal Meydanı’nda yapılan İşçi-Emekçi Mitingi’ne İşçi Kadın Meclisleri kontejimizle katıldık. Yüzyıllardır süregelen erkek egemen sömürü sistemi içerisinde özellikle pandemi döneminde işçilere yönelik hak gaspları arttı. İşten çıkarma yasaklarının olduğu pandemi döneminde patronlar, işçileri Kod-29 ve ücretsiz izne çıkarma bahanesiyle işsiz bıraktı. Ücretsiz izne çıkarılan işçiler maaşlarını alamadıkları gibi başka iş bulma şansları da ortadan kaldırıldı. Kod-29 bahanesiyle işten çıkarılanların da yeni iş bulmada önüne engeller konuldu. İşçilerin yanında olmayan, işçilerin direnişine kulak tıkayan iktidar, sermaye sahiplerinin kârına kâr kattı. 

İşçi sınıfı mücadelesi için büyük anlamı olan bu mitinge İşçi Kadın Meclisleri kortejimizle katılmak da büyük bir önem taşıyordu. Kadınları işçi sınıfı mücadelesinden ayırmak mümkün değil. Toplumun yarısını oluştururken aynı zamanda işçi sınıfının da yarısını oluşturuyoruz. Üstelik işyerlerinde haksızlığa, taciz, mobbing, türlü baskılara en çok uğrayanların kadınlar olduğunu göz önünde bulundurmak gerek. Pandemi döneminde de ilk işten çıkarılma eğilimi kadınlar üzerineydi. İşyerindeki hak gasplarının üstüne evde kalınan süreçte kadınların ev içi yükleri de oldukça arttı. İşte tam da bu sebeplerden, işçilerin mücadelesi kadınlardan ayrı tutulamaz. Emeğimiz ve özgürlüğümüz için mücadele etmeye devam edeceğiz.

 

25 Kasım’da Yine Türkiye’nin Pek Çok İlinde Meydanları Dolduracağız

25 Kasım Dünya Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü yaklaşıyor. 25 Kasım için hazırlıklarımız ve illerin planları başladı. “Türkiye’de ve dünyada kadınlar özgür yaşayacak” diyerek açıkladığımız siyasal hattımızla Türkiye’nin dört bir yanında meydanlarda olacağız. İstanbul’da 27 Kasım Cumartesi günü saat 18:00’de Kadıköy Beşiktaş İskelesi’nde buluşuyoruz. Dünyanın her yerinde hakları ve özgürlükleri için direnen kadınlarla mücadelemiz ortak. Gelin 25 Kasım’da örgütlü mücadelenin bayrağını Türkiye’nin her bir ilinde meydanlara taşıyalım!

 

Esra Hankulu’nun Şüpheli Ölümünde Ümitcan Uygun’a Ağırlaştırılmış Müebbet İsteği

Esra Hankulu’nun şüpheli ölümüyle ilgili soruşturma tamamlandı. Adli tıp raporuna göre Esra, kafa travması sonucu iç kanama geçirerek hayatını kaybetti. Ayrıca Ümitcan Uygun’un HTS kayıtlarından verdiği ifadenin de de yalan olduğu ortaya çıktı. Tutukluluğu devam eden Ümitcan Uygun ile ilgili ise savcılık ağırlaştırılmış müebbet cezası istedi. 

Aleyna Çakır’ın şüpheli ölümündeki baş şüpheli Ümitcan Uygun, baş şüpheli olmasına rağmen tutuksuzdu. Ardından Esra Hankulu’nun ölümünde de şüpheliler arasında yer alan Ümitcan Uygun, ancak Esra Hankulu’nun ölümünde de ismi geçince tutuklandı. Esra’nın ölümüne ilişkin tüm deliller hala ortaya çıkmadı. Tüm deliller ortaya çıkmalı, kamuoyuyla bütün şeffaflığıyla paylaşılmalı ve Aleyna ve Esra’nın şüpheli ölümündeki şüpheler ortadan kaldırılmalıdır. Aleyna ve Esra’nın şüpheli ölümleri açığa çıkana kadar “Ne oldu?” diye sormaya devam edeceğiz.

 

Ayrıca bu ay 2 şüpheli kadın ölümünde, kadınlar hayatlarını kaybetmeden önce yakınlarına “ölürsem ölümümden şu kişi sorumludur” dediği öğrenildi. Kadınlar ölmeden önce potansiyel failleri işaret ediyor. Kadınlar bunu yaparken, ne kadar etkin bir soruşturma yürütüldüğü dahi sorgulanır durumda. Soruşturma aşamasında kadınların şiddet geçmişi var mıdır, yakınlarına başlarına gelebilecek herhangi bir tehlikeden bahsettiler mi bunlar araştırılmalıdır. Soruşturma ve kovuşturmanın etkin yürütülmesini sağlayacak, kadın cinayetlerini şüpheli bırakmayacağız.

 

Şebnem Şirin Cinayetinde Ortaya Çıkan Bütün İhmaller İçin de Adalet Sağlanmalıdır

Denizli’de yaşayan 23 yaşındaki Şebnem Şirin, ayrılmak istediği Furkan Zıbıncı tarafından kesici aletle öldürüldü. Cinayetin ardından failin cinsel istismar dahil 6 suçtan sabıkası olduğu ortaya çıktı. Cinsel istismar suçunda etkin bir soruşturma yürütülmüş müydü bilmiyoruz. Bununla birlikte olay yaşanırken seslerden dolayı ihbarla olayın yaşandığı yere gelen polis, içeride Şebnem ve fail olmasına rağmen kapıyı çalmakla yetinip, “ses yok” diyerek geri döndüğü öğrenildi. Polisler olay yerine geldiğinde Şebnem hayatta mıydı onu da bilmiyoruz. Kamuoyunda oluşan bütün bu sorular cevapsız durumda. Failin daha önce işlediği suçlarla ilgili süreç hakkında da, polislerin olay yerine geldiğinde yaşananlar hakkında da bilgi verilmelidir. Görevini yerine getirmeyen her bir yetkili hakkında da soruşturma açılmalıdır.

 

Boğaziçi’nde Gözaltılar ve Yargılamalar, Yurtlarda Kısıtlamalar Son Bulsun!

Boğaziçi’nde kayyım rektöre karşı direniş devam ederken, gözaltılar da devam ediyor. Bir taraftan da yargılamalar devam ediyor. 9 ay önce Bursa’da kayyım rektöre karşı toplanan arkadaşlarımızı polis eylem başlamadan gözaltına almıştı. Bu ay görülen davada 17 arkadaşımız da beraat etti. Kayyım rektörlere karşı direniş devam edecek, öğrencilerin demokratik seçim talebi uygulansın!

 

İzmir Cihannüma KYK Yurdu’nda kadın öğrencilerin pijama giymesi “ahlaki olmadığı” gerekçesiyle yasaklandı. Kadınların sokaklarda, işte, okulda, barındıkları yurtta ne giyeceğine siz karar veremezsiniz. Kampüslerde, yurtlarda eşitliğimizi ve özgürlüğümüzü kazanana kadar mücadeleye devam.

 

LGBTİQ+ları ve LGBTİQ+ Mücadelesini Gerici İktidar Engelleyemez

İçişleri Bakanı bu ay, “LGBT’yi aile yapımızı bozmasın, çocuklarımızı ahlaksızlığa sevk etmesin diye engelledik.” açıklamasında bulundu. Heteronormatif aile yapısını ve ikili cinsiyet sistemini “ahlaklı” sayan iktidarın engelleme çabalarına karşı LGBTİQ+ mücadelesi engellenemez. Topluma dayatmaya çalıştığınız her türlü ahlakçılığa ve gericiliğe karşı mücadelemize devam edeceğiz.

 

6284 ve Sonuçları

Şiddet uygulayanlara uzaklaştırma, yakın koruma gibi birçok tedbiri düzenleyen; kadınları maddi olarak güçlendirmekten kimlik bilgilerinin değiştirilmesine kadar birçok hak tanıyan ve kadın örgütlerinin yıllarca süren mücadelesi sonucu yürürlüğe giren 6284 sayılı kanun etkin uygulandığı takdirde kadınları koruyor. Kadınları korumak ve şiddeti önlemek için getirilen 6284 sayılı kanun yasalaşması İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanmasının ardından mümkün olabilmiştir. 

 

İzmir’deki LasTesis eylemimizin davası 31 Mart’a ertelendi. Mücadelemiz durmayacak. Kadınları değil, katilleri yargıla!

 

Bursa’da Kamile B. evli olduğu erkek tarafından “kendinden habersiz çarşıya çıkma” bahanesiyle bıçaklanarak yaralandı.

 

Kayseri’de Ceyda Ö. evli olduğu erkeğin şiddetinden kaçmak için balkondan atladı, durumu ağır.

 

Konya'da erkek müritlerine "manevi ilim aktarıyorum" diyerek cinsel saldırı suçundan 62 yıl hapis cezasıyla yargılanan tarikat lideri Süleyman Işık, “mağdurların rızası vardı” denilerek serbest bırakıldı.

Gaziantep'te bir kadın, 500 lira nafaka istediği bahanesiyle boşanma aşamasında olduğu erkek tarafından 12 yerinden bıçaklayarak ağır yaraladı.

 

Giresun'un Bulancak ilçesinin İcilli köyünde yaklaşık 16 ay önce öldürülerek dereye atılan İkranur'un ölümü ile ilgili tutuklanan amcası ve halasının yargılanmasında karar çıktı. Korkunç olayda amcaya akrabası olan "çocuğu kasten öldürmek" suçundan müebbet hapis, halaya ise yardım ve delilleri karartmadan ötürü 5 yıl üst sınırından ceza verildi

 

Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci İnci de ısrarlı takip mağduru sayılarak Kadınların zor yararlandığı 6284 sayılı yasadan yararlanarak 14 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi hakkında tedbir ve uzaklaştırma kararı alındı.

 

Şüpheli Zaynal Abarakov’un babası Engin Yücel hakkında, Gülistan’ın intihar ettiğine yönelik algı yaratmaktan dava açılmıştı. Davaya katılmadığından hakkında yakalama kararı çıkarıldı.

 

4 yaşında öldürülen Leyla Aydemir’in davasında tüm sanıklar beraat etti.

 

İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6824’ün tam ve etkin uygulanmasının kadınlar için ne kadar hayati olduğunu tüm bu örnekler göstermektedir. Kadınların etkin korunması için tedbir kararları uygulanmalı, süreç takip edilmeli, devletin tüm birimleri kadınların haklarını korumalı ve görevini yerine getirmeyen kamu görevlileri cezasız kalmamalıdır. 

 

Şüpheli kadın ölümleri derhal aydınlatılmalıdır

Bir süredir raporlarımızda da açıkladığımız gibi intihar veya doğal ölüm gibi sunulan şüpheli kadın ölümleri ve şüpheli bir şekilde ölü bulunan kadın sayısında pandemi süreciyle birlikte çok ciddi bir artış yaşanmaktadır. Şüpheli kadın ölümleri, maalesef kadın cinayetlerinden daha da zorlu olabilmektedir. Kadınların öldürülüp öldürülmediği, gerçekten kaza ile mi öldükleri, kadınların toplumsal cinsiyet temelli öldürülüp öldürülmediği (kadın cinayeti olup olmadığı), intihar edip etmedikleri veya intihara sürüklenip sürüklenmediklerinin açığa çıkarılması gerekmektedir.

Ekim ayında öğrendiğimiz 19 kadının şüpheli ölümleri bir an önce açığa çıkarılmalıdır. Yapılacak şey bellidir; İstanbul Sözleşmesi fesih kararı geri çekilmeli, 6284 sayılı koruma kanunu ve İstanbul Sözleşmesi tüm kurum ve kuruluşlarla beraber etkin ve bütünlüklü uygulanmalıdır. Şüpheli kadın ölümlerinin soruşturmaları dikkatli bir şekilde incelenmeli ve hızlıca sonuçlandırılmalıdır. 

Iğdır’da yaşadığı apartmanın önünde şüpheli şekilde ölü bulunan 18 yaşındaki Aleyna Ağgül’ün “Ölümümden Gökhan Argın sorumludur” şeklinde not bıraktığı, olaydan bir gün önce şüpheli Gökhan Argın ile ilgili şikayette bulunduğu ve 6284 sayılı kanun kapsamında şiddeti önleyici tedbir kararı aldırdığı ortaya çıktı.

 

Kocaeli’de yaşayan 28 yaşındaki Nefes Balkan birlikte olduğu Tunahan T. ile tartıştıkları sırada şüpheli bir şekilde 5. kat penceresinden düşerek öldü. Yapılan incelemede evde bazı eşyaların zarar gördüğü, arbede yaşanmış olabileceği ihtimali üzerine gözaltına alınan Tunatan T. tutuklanarak cezaevine gönderildi. 

 

İstanbul’da yaşayan 21 yaşındaki Kader Güler evinde elektrik kablosu ile doğalgaz borusuna asılı halde ölü bulundu. Ailesine 2 ay önce evlendiği Umut Güler’den şiddet gördüğünü söylediği ve "Bana bir şey olursa bunun tek sorumlusu Umut" şeklinde mesaj attığı öğrenildi.

 

İstanbul’da yaşayan 37 yaşındaki Esra Malgır kedi beslemek için evden çıkmıştı yan binanın bodrum katında şüpheli şekilde ölü bulundu. Kardeşi Haluk Malgır, ablasını yan apartmanın bodrum katındaki dairenin balkonunda kanlar içinde yerde yatarken bulduğunu ölümünün şüpheli olduğu söyledi.

 

Ekim Ayında Kadınlar ile ilgili Neler oldu?

Amasya Valisi Mustafa Masatlı, “Hatta ‘bayanlara bile biz iş verebiliriz. Küçük ölçekte, ağır olmayan, bayanların yapabileceği işleri verebiliriz” dedi. Sözlerini “İnsanlar iş beğenmediğinden dolayı işsiz. İş bulamadığından dolayı değil” diyerek noktaladı.

Antal Altın Portakal Film Festivali’nde ödül alan Nihal Yalçın konuşmasını yaparken Tamer Karadağlı’nın konuşmayı yaparken verdiği tepkiler ve bölmeye yönelik hareketleri tepki çekti. Nihal Yalçın konuşmasında “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” dedi.

İngiltere’de polis memuru tarafından vahşice öldürülen Sarah Everard’tan sonra son 28 haftada 81 kadın öldürüldüğü açıklandı.

NATO/EAPC Kadın, Barış ve Güvenlik Politikasının Uygulanmasına Yönelik Eylem Planı hazırladı. 

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu bünyesinde kurulan "Kadınların İş ve Aile Yaşamlarının Uyumlaştırılmasında Karşılaşılan Sorunların Tespiti ve Çözüm Önerilerinin Belirlenmesi Alt Komisyonu" toplantısında kamuda esnek mesai sistemine geçilmesi, doğum sonrası babalık izin süresinin artırılması, evli ve bekarlar için farklı vergi oranları uygulanmasına ilişkin önerilerde bulundu.

Cem Garipoğlu tarafından öldürülen Münevver Karabulut’un ailesinin avukatlığını yapan Rezan Epözdemir, davadan çekilmesi için kendisine 3 milyon avro teklif edildiğini ve dava sürecinde tehditlerle karşılaştığını söyledi.

 

2022 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı, Resmi Gazete'de yayımlandı. Programda, bu yıl da kadın üniversitesi kurma projesi yer aldı.

 

Taliban'ın Afganistan'da kontrolü ele geçirdikten sonra oluşturduğu yönetimin Dışişleri Bakan Vekili Emirhan Muttaki, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun daveti üzerine Ankara'ya geldi, Dışişleri Bakanlığı'nda görüşmeler yaptı.

 

Ekim ayında öldürülen 18 kadının yaşam mücadelesi hikayeleri

Tekirdağ’da yaşayan 3 çocuk annesi 43 yaşındaki Ayşe Aksu, şiddet nedeniyle boşandığı Remzi Aksu tarafından kızının gözü önünde barışma teklifini reddetme bahanesiyle, ateşli silahla vurularak öldürüldü. Failin daha sonra boşanma davasında aleyhine tanıklık eden kişiyi de yaraladığı öğrenildi.

 

İzmir’de 96 yaşındaki Fatma Saman, oğlu Mehmet Saman tarafından başına taşla vurularak öldürüldü.

 

Antalya’da yaşayan 43 yaşındaki market çalışanı Gönül Yılmaz işyerinde, evli olduğu Yahya Yılmaz tarafından av tüfeği ile vurularak öldürüldü. Fail daha sonra aynı silahla intihar etti. Failin daha önce Tosmur Belediye başkanına silahlı saldırı düzenlediği için hüküm giydiği öğrenildi.

 

Osmaniye’de yaşayan 23 yaşındaki Meltem Goncagül, boşanma aşamasında olduğu İbrahim Goncagül tarafından boşanmak için gittikleri avukatlık ofisinde darp edilerek öldürüldü.

 

Konya’da yaşayan 70 yaşındaki Sevil Şimşek, evli olduğu Turgut Şimşek tarafından ateşli silahla öldürüldü.

 

İzmir’de yaşayan 24 yaşındaki Sena Altan, birlikte olma teklifini reddettiği İlkay Ayeş tarafından failin yanında getirdiği bıçakla, evinde öldürüldü. Failin aynı bıçakla intihar ettiği öğrenildi.

 

İstanbul’da 37 yaşındaki Semra Yılmaz, evli olduğu Aslan Yılmaz tarafından kıskançlık bahanesiyle ateşli silahla vurularak öldürüldü.

 

Tekirdağ’da yaşayan 31 yaşındaki 2 çocuk annesi Ayat Adsız, kayınpederi tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Failin, cinayetten önce eşini ve torunlarını parka gönderdiği, daha sonra ise testere ile cesedi parçalara ayırıp saklayacağı sırada eşinin eve gelmesi üzerine yakalandığı öğrenildi.

 

Mersin’de 39 yaşındaki 4 çocuk annesi Hadika Çağlar, evli olduğu Fettah Çağlar tarafından uykusunda bıçaklanarak öldürüldü. Failin daha sonra 3. kattan atlayarak intihar ettiği öğrenildi.

 

Kilis’te 27 yaşındaki bir çocuk annesi Fatime Gül Özyer, evli olduğu Mahmut Özyer tarafından darp edilerek öldürüldü. Fatime’nin daha önce de şiddet gördüğü fakat failin tehditleri nedeniyle şikayet edemediği öğrenildi.

 

8 Aralık 2018 tarihinde arazide yanmış halde bulunan 33 yaşındaki Özler Yörük’ün, birlikte olduğu Olcay Altundağ ve kimliği açıklanmayan yakınları tarafından işkence edilip boğularak öldürüldüğü daha sonra ise ormanda yakıldığı ortaya çıktı.

 

Giresun’da yaşayan 43 yaşındaki 1 çocuk annesi Şennur Çetin, evli olduğu Murat Çetin tarafından ateşli silahla öldürüldü. Failin daha sonra aynı silahla intihar ettiği öğrenildi.

 

Denizli’de yaşayan 25 yaşındaki Gıda Mühendisi Şebnem Şirin, birlikte olduğu Furkan Zıbıncı tarafından boğazı kesilerek öldürüldü. Failin cinsel istismar, gasp, Trafik güvenliğini tehlikeye sokma gibi 6 suçtan kaydı bulunduğu öğrenildi.

 

Ankara'da yaşayan 58 yaşındaki 2 çocuk annesi Ülker İnal, evli olduğu Erol İnal tarafından ateşli silahla öldürdü. Failin daha sonra oğluna, 'Biz gidiyoruz hakkınızı helal edin' diyerek intihar ettiği öğrenildi.

 

Kocaeli'de yaşayan 44 yaşındaki Seyhan Gözel, birlikte olduğu Ali Akbaba tarafından takside ateşli silahla öldürüldü. Failin daha sonra aynı taksiyle emniyet müdürlüğüne gittiği ve teslim olduğu öğrenildi.

 

Şanlıurfa’da yaşayan 33 yaşındaki Hasret Tutal, birlikte olduğu Şervan Bekir Gülel tarafından ateşli silahla vurularak öldürüldü. Failin, Hasret’i kazara vurduğunu iddia ettiği öğrenildi. Hasret Tutal’ın ailesi, Hasret’in failden ayrılmak istediği için sürekli şiddet gördüğünü, varlıklı bir aileye mensup olan Gülel’in ise olayı ‘kaza’ diyerek kapatmaya çalıştığını ifade etti.

 

Konya’da yaşayan 30 yaşındaki Nuriye Ünver, evli olduğu Ahmet Rufai Ünver tarafından ateşli silahla öldürüldü. Tartışma sonrası babasının evine giden Nuriye’nin peşinden giden failin, aynı zamanda Nuriye’nin babasını, annesini ve babaannesini de vurduğu öğrenildi.

 

İstanbul’da yaşayan 2 çocuk annesi Servet Topçu, evli olduğu Sinan Topçu tarafından ateşli silahla öldürüldü. Failin daha sonra aynı silahla intihar ettiği öğrenildi.

 

 

*Raporumuz:Her ay basına yansıyan kadına yönelik şiddet haberlerinde davalar, yeni yaşanan olaylar ve kadın hareketine dair ayrıntılar yer almaktadır. Bizler, basına yansıyan haberleri ve doğrudan bize gelen başvuruları derleyerek bir sayıya ulaşıp, bu çerçevede raporumuzu hazırlıyoruz. Kadın Cinayeti raporumuzu Femicide kavramına göre ele alıyor, bir araya getiriyor ve değerlendiriyoruz. Yani Femicide kavramına göre; “embriyodan cenine, bebekten çocuğa, erişkinden yaşlıya kadar tüm kadın cinsiyetteki bireylerin sadece cinsiyetlerinden dolayı ya da toplumsal cinsiyet kimliği algısına aykırı eylemleri bahane edilerek, bir erkek tarafından öldürülmesi ya da intihara zorlanmasıdır. Femisidler salt kadın cinsiyetteki insanların öldürüldüğü cinayetler olarak algılanmamalıdır. Nefretle işlenen bu cinayetlerde, saldırıya uğrayan şey kadın kimliğidir.”

 




14.10.2021

EŞİTLİK VE TÜM HAKLARIMIZ İÇİN İŞÇİ EMEKÇİ MİTİNGİ'NDEYİZ