Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Şubat 2022 Raporu
2.3.2022
2022 Şubat Ayında Erkekler Tarafından 23 Kadın Öldürüldü, 21 Kadın Şüpheli Şekilde Ölü Bulundu.

2022 Şubat  Raporu*

Şubat Ayında 23 Kadın Cinayeti, 21 Şüpheli Kadın Ölümü

Türkiye’de kadın cinayetlerini durdurma mücadelesi 12 yıldır devam ediyor. Platform olarak, ihtiyacı tespit ettiğimiz 2010 yılından itibaren kadın cinayeti verilerini kamuoyuna açıklıyoruz. İçişleri Bakanlığı ise kaç kadının, neden, nasıl, kim tarafından öldürüldüğünü açıklamak yerine, kadın cinayeti verilerinin yanlış hazırlandığını söyleyerek gerçekleri çarpıtıyor. Kadın cinayeti ve şüpheli kadın ölümleri gerçekliğini açıklamakla birlikte, kadın cinayetlerini durdurmak için somut çözüm önerilerinin hayata geçirilmesi de devletin görevidir. Bu görevin yerine getirilmesi için de ilgili tüm bakanlıkların, tüm mekanizmaların harekete geçirilmesi için mücadeleye devam edeceğiz. 


11 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi

Bu ay 23 kadın cinayeti işlenmiş, 21 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur. Öldürülen 23 kadından 11’inin hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi, 10’u boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesi ile, 2 kadın ise ekonomik bahanelerle öldürüldü. 11 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilememesi, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur. Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor.


İllere göre Şubat ayının kadın cinayetleri verileri ise şöyle:


Her biri birer yaşam olan kadın kardeşlerimizin isimlerini sizinle paylaşmak isteriz:


Kadınlar kimler tarafından öldürüldü?

Şubat ayında öldürülen 23 kadının 10’u evli olduğu erkek, 4’ü birlikte olduğu erkek, 3’ü akrabası, 2’si eskiden birlikte olduğu erkek, 2’si kardeşi, 1’i oğlu ve 1’i de tanıdık biri tarafından öldürülmüştür. 


Kadınlar en çok evlerinde öldürüldü

Kadınların 16’sı evinde, 3’ü sokak ortasında, 2’si ıssız yerde, 1’i iş yerinde ve 1’i ise arazide öldürülmüştür. Bu ay öldürülen kadınların yüzde 70’i evlerinde öldürüldü. 


Kadınlar en çok ateşli silahlar ile öldürüldü

Bu ay öldürülen kadınların 10’u ateşli silahlarla, 9’u kesici aletlerle, 1’i boğularak, 1’i çekiçle ve 1’i de demir sopa ile öldürüldü. 1 kadının hangi silah ile öldürüldüğü tespit edilememiştir.


Kadınların çalışma durumu hala tespit edilemiyor

Kadınların çalışma durumlarını tespit etmek ise çok zor. Önemli olan bu verinin de basın mensupları tarafından dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bu ay TÜİK’in açıkladığı verilere göre, ev işleriyle meşgul olduğu için işgücü dahil sayılmayan kadınların sayısı 9 milyon 770 bin. TÜİK’e göre işgücüne dahil sayılmayan kadınların sayısı yılın dördüncü çeyreğinde (Ekim-Kasım-Aralık) 21 milyon 375 bin. TÜİK’in verileri bu şekilde açıklaması, kadın işsizliğinin gerçek boyutunun üzerini örtmeye çalışmaktır. Çalışma hayatına alınmayan ya da istihdamdan uzaklaştırılan kadınlar toplumda oluşan toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılık, şiddet ve kadın cinayetleri tehlikelerine karşı daha korunmasız hale gelmektedir. Bu ay ulaşılabilen veriye göre öldürülen kadınların 3’ünün bir işyerinde çalıştığı ve 2’sinin bir iş yerinde çalışmadığı bilinmektedir. 18 kadının çalışma durumu ise bilinememektedir.


Krize Karşı Danslı Protesto: “Para yok, iş yok dökülürüz sokağa”

Ülkede yoksulluk artarken her gün bir yeni zamma uyanırken, birçok işyerinde işçiler düşük zamlara karşı direniş gösterirken, kadınlar uzaklaştırma kararlarına rağmen öldürülürken ne hükümetin ekonomik krizi sırtımıza yüklemesini ne de erkek şiddetini önleyici politika geliştirilmemesini kabul etmiyoruz.


Tam da bu nedenle geçtiğimiz günlerde Kadıköy’de ve İzmir’de “Ekonomik Krize Karşı Danslı Protesto”muzu gerçekleştirdik. Fakat İstanbul’da boş tencerelerimizle, tavalarımızla alana geldiğimizde ekonomik krizin simgesi haline gelen boş tencerelerimizin “yaralayıcı alet” olması bahanesiyle polis tarafından alana girmemiz engellendi. Sormak isteriz; 2021 yılından bugüne kadar 157 kadın ateşli silahla öldürülürken  ateşli silahlar “yaralayıcı alet” değil miydi? Bizim boş tenceremizi yaralayıcı alet olarak sayan yetkililer bireysel silahlanmaya karşı hiçbir önlem aldı mı? Direnen işçileri, kadınları, LGBTİQ+ları durduran yetkililer; patronları, katilleri, şiddet faillerini durdurmak için ne yapıyor? Tüm eşitsizlikleri yıkana kadar mücadeleden geri durmayacağız.


Yoksulluğun Pençesinde, Şiddetin Gölgesinde Yaşamayacağız. Asla Yalnız Yürümeyeceksin!

Ekonomik krizin de etkisiyle bugün tencerelerimiz boş, faturalarımızı ödeyemiyoruz. Kadınlar, erkek işçilerle aynı işi yapmalarına rağmen çalışmalarına “ek gelir” denilerek daha düşük ücrete mahkum ediliyor. Kadınlar tüm bu yoksulluğun yanında bir de şiddetle mücadele ediyor. Kadın cinayetleri şüpheli hale getiriliyor. Boşanmak istediği için öldürülen yüzlerce kadın varken tek güvencesi nafaka olan kadınların nafaka hakkına göz dikiliyor. Fakat tüm bunlara rağmen eşit ve özgür yaşamak için her gün mücadele eden binlerce kadın da var, sefalet zamlarına karşı direnişe geçen binlerce işçi de. Fakat örgütlü mücadelemizle bu gidişatı durdurmak mümkün.


Bu sene de her sene olduğu gibi 8 Mart Kadınlar Günü için meydanlardayız. Hep birlikte “Yoksulluğun Pençesinde, Şiddetin Gölgesinde Yaşamayacağız Asla Yalnız Yürümeyeceksin” diyerek ülkenin dört bir yanında meydanları dolduruyoruz. Gelin örgütlü mücadelemizi hep birlikte büyütelim!


Faillere Özgürlük, Kadınların Yakınlarına Gözaltı

2004 yılında Belçika’da 4 kadını öldürdüğü için müebbet hapis cezası alan Osman Çallı, cezasını çekmesi için gönderildiği Türkiye’de serbest bırakıldı. Fail röportaj verdiği gazeteye “Güneşin, denizin ve kumsalın tadını çıkarıyorum.” dedi. İstanbul’da 8 yaşından 15 yaşına kadar 20 kişi tarafından cinsel istismara uğrayan A.S’nin davasında sanıklar tutuksuz yargılanıyor. İntihar ettiği iddia edilen Elif Sinan’ı kasten öldürme suçundan hakkında dava açılan Tuğrul Akan Elif’in öldürüldüğü bıçakta parmak izi olmasına rağmen tutuksuz yargılanıyor. Cinsel saldırı suçuyla yargılanan Ömer Ayas hakkında savcı, “rızası vardı” beyanını esas alıp failin beraatı yönünde mütalaa hazırladı.


Failler, baş şüpheliler serbest bırakılıyor, tutuksuz yargılanıyor, güneşin tadını çıkarıyor. Fakat 2 yıldır hukuk mücadelesi veren Gülistan Doku’nun ailesi randevu talep etmek için gittikleri Adalet Bakanlığı önünde polis tarafından darp edilerek gözaltına alındı. Şüpheli ölümlerin ortaya çıkması için, 2 yıldır Gülistan Doku’nun bulunması için, kadın cinayetlerini durdurmak için titizlikle işlemeyen süreç, anayasal haklarını kullananları engellemek için, failleri serbest bırakmak için sistematik olarak işliyor. Faillerin cezasız kalmasına izin vermeyeceğimiz gibi “Gülistan Doku nerede?” diye sormaktan da vazgeçmeyeceğiz.


Yasayı uygula, Kadını yaşat

Sıla Şentürk 16 yaşında, kendisini ısrarlı takip eden Hüseyin Can Gökçek tarafından boğazı kesilerek öldürüldü. Fail tarafından tehdit edildiği için koruma kararı ile devlet yurduna yerleştirilen Sıla’nın, babaannesine bakmak için eve geri döndüğü öğrenildi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı failin cinayetin bir süre öncesinde tutuklandığını, Sıla şikayetini geri çekince serbest bırakıldığını söyledi. Bakanlığın bu açıklamayla ihmalini meşrulaştırmaya çalıştığı ortadadır. Israrlı bir şekilde takip edilen 16 yaşında bir çocuk var. Yetkililer, çocuğun üstün yararını gözetmeliydi, bütünsel bir bakışla sistematik olarak süreci takip etmeliydi. Sıla’nın öldürülmesinde yetkililerin de ihmali vardır. Faillerin hak ettiği cezayı alması için mücadele ettiğimiz gibi ihmali olan, görevini yerine getirmeyen yetkililer hakkında da hukuksal sürecin uygulanmasını sağlayacağız.


Kadınların şiddetten korunmak için yetkililere başvurduğu fakat koruma tedbirlerinin yetkililer tarafından uygulanmadığı, kadınların koruma kararlarına rağmen öldürüldüğü ortadayken Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık “Öldürülen kadınların %8’inin koruma tedbiri talebi var %92’nin böyle bir talebi bile yok.” şeklinde açıklama yapıyor. Bu açıklamayı yapan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı öldürülen kadınların %8'inin koruma kararı olmasına rağmen öldürülmesini önlemek için nasıl bir politika geliştirdiğini de açıklasın. Verilerimize göre ise 2021 yılından bugüne kadar öldürülen kadınların %11’i koruma kararı olduğu halde öldürüldü. Şiddete uğrayan, öldürülen kadınların talebinin olmamasının da koruma tedbiri olan kadınların öldürülmesinin de önüne geçecek olan yetkililerdir. 6284’ü uygulatacağız, kadınların, çocukların eşit ve özgürce yaşadığı bir dünyayı var edeceğiz.


Her üniversitede Üniversite Kadın Meclisi

Genç kadınlar hayatın her alanında olduğu gibi kampüslerde yaşadıkları eşitsizliklere karşı kampüslerde örgütlü mücadelesine devam ediyor. Her üniversiteye kadın meclisi kurma hedefiyle tüm genç kadınları örgütlü mücadeleye çağırıyor. Bu çağrı ile Elazığ’da Üniversite Kadın Meclisi kuruldu. Hiçbir genç kadın asla yalnız yürümeyecek.


LGBTİQ+ Meclisi: Gökkuşağı değil, ayrımcılık suç

İstanbul Onur Yürüyüşüne katıldıkları gerekçesiyle 8 arkadaşımızın yargılandığı dava beraat ile sonuçlandı.

Özgürlüklerimizden de, haklarımızdan da asla vazgeçmeyeceğiz. Gökkuşağı değil ayrımcılık suç.


6284 ve Sonuçları

Şiddet uygulayanlara uzaklaştırma, yakın koruma gibi birçok tedbiri düzenleyen; kadınları maddi olarak güçlendirmekten kimlik bilgilerinin değiştirilmesine kadar birçok hak tanıyan ve kadın örgütlerinin yıllarca süren mücadelesi sonucu yürürlüğe giren 6284 sayılı kanun etkin uygulandığı takdirde kadınları koruyor. Kadınları korumak ve şiddeti önlemek için getirilen 6284 sayılı kanun yasalaşması İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanmasının ardından mümkün olabilmiştir. 


Şubat ayında karar çıkması beklenen Pınar Gültekin davasında yine karar çıkmadı. Fail Cemal Metin Avcı’nın kardeşi olan ve tutuksuz yargılanan Mertcan Avcı tutuklandı.


Eyüpsultan Belediyesi, İstanbul Valiliği’nden aldığı onay ile kadın sığınma evini kapattı. Sığınma evinin adresinin deşifre olmasıyla güvenlik zaafiyeti oluşturduğu öne sürüldü. Yeni sığınma evi açılmasına dair yetkililerden herhangi bir açıklama gelmedi.


Ankara’da görülen Aleyna Çakır’ın davasının karar duruşmasında Ümitcan Uygun, Aleyna Çakır’a karşı Aleyna hayattayken işlediği suçlardan indirim uygulanmadan 4 yıl 10 ay hapis cezası ile tutuklandı.


Yusuf Çalışkan tarafından öldürülen Dilek Kaya’nın karar duruşmasında sanık “kasten öldürme” suçundan hiçbir indirim uygulanmadan müebbet hapis cezasına çarptırıldı.


TBMM Genel Kurulu’nda 789 gündür haber alınamayan Gülistan Doku’nun akıbetinin ortaya çıkarılması için araştırma komisyonu kurulması önergesi AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.


Ağrı’da 2018 yılında hayatını kaybeden 4 yaşındaki Leyla Aydemir’in davasında 7 sanığın beraat edilmesinin ardından yapılan itiraz sonrası İstinaf Mahkemesi de sanıkların beraatini onadı.


Mersin’de 20 yaşındaki Edanur Candan birlikte olduğu erkek tarafından; İstanbul’da da 21 yaşındaki Hilal Adıyaman kocası tarafından öldürüldü. İki kadın cinayeti de ancak sosyal medyadaki tepkiler sonrasında medyaya yansıdı ve failler tutuklandı. 


Konya’da hamile ve 1 çocuk annesi Tuğba Menek’i boğazından bıçaklayarak öldüren Ramazan Menek, yargılandığı mahkemede hiçbir indirim yapılmadan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. 


Ordu'da mühendis Mehtap Toptaş’ın evini basarak darp eden ilçe tarım müdürlerinin yargılandığı dava sonuçlandı. Çaybaşı İlçe Tarım Müdürü Ahmet Sarıkoca ile Kabadüz İlçe Tarım Müdürü Engin Odabaş'a 1 yıl 15'er gün hapis cezası verildi. 


İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6824’ün tam ve etkin uygulanmasının kadınlar için ne kadar hayati olduğunu tüm bu örnekler göstermektedir. Kadınların etkin korunması için tedbir kararları uygulanmalı, süreç takip edilmeli, devletin tüm birimleri kadınların haklarını korumalı ve görevini yerine getirmeyen kamu görevlileri cezasız kalmamalıdır. 


Şüpheli kadın ölümleri derhal aydınlatılmalıdır

Bir süredir raporlarımızda da açıkladığımız gibi intihar veya doğal ölüm gibi sunulan şüpheli kadın ölümleri ve şüpheli bir şekilde ölü bulunan kadın sayısında pandemi süreciyle birlikte çok ciddi bir artış yaşanmaktadır. Şüpheli kadın ölümleri, maalesef kadın cinayetlerinden daha da zorlu olabilmektedir. Kadınların öldürülüp öldürülmediği, gerçekten kaza ile mi öldükleri, kadınların toplumsal cinsiyet temelli öldürülüp öldürülmediği (kadın cinayeti olup olmadığı), intihar edip etmedikleri veya intihara sürüklenip sürüklenmediklerinin açığa çıkarılması gerekmektedir.


Şubat ayında öğrendiğimiz 21 kadının şüpheli ölümleri bir an önce açığa çıkarılmalıdır. Yapılacak şey bellidir; İstanbul Sözleşmesi fesih kararı geri çekilmeli, 6284 sayılı koruma kanunu ve İstanbul Sözleşmesi tüm kurum ve kuruluşlarla beraber etkin ve bütünlüklü uygulanmalıdır. Şüpheli kadın ölümlerinin soruşturmaları dikkatli bir şekilde incelenmeli ve hızlıca sonuçlandırılmalıdır.


Sakarya’da 19 yaşındaki Damla Kuş, M.C.B. ile kaldıkları evde av tüfeğiyle vurularak öldü. Şüpheli M.C.B’nin çeşitli suçlarından sabıkası olduğu ve 6 ay önce cezaevinden çıktığı öğrenildi.


Kocaeli’nde 27 yaşındaki Emine Çöp ve 22 yaşındaki Tuğçe Temiz otomobillerinde kırmızı ışıkta beklerken kar maskeli kişiler tarafından silahla vurularak öldürüldü.


Mardin’de 2 çocuk annesi olan Gülden Ç. ailesine ait evin 12. katından düşerek hayatını kaybetti. Gülden’in boşandıktan sonra ailesinin evine geldiği ve çocuklarını görmesine izin verilmediği öğrenildi.


Denizli’de yaşayan 22 yaşındaki Melike Baki kaldığı apartta doğalgaz borusuna asılı bir şekilde ölü bulundu. Odada birlikte kaldığı E.K., ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.


Isparta’da yaşayan 20 yaşındaki Merve Başkal yalnız yaşadığı evinde ölü bulundu.  Dairesinden gelen kötü koku üzerine polis ekiplerinin eve girmesiyle Merve’nin hayatını kaybettiği ortaya çıktı.


İstanbul’da 27 yaşındaki Kübra Diri denizde ölü bulundu. Babası İbrahim Diri’nin hakkında kayıp ilanı verildiği öğrenilen Kübra’nın boğularak öldüğü belirlendi. 


Şubat Ayında Kadınlar ile ilgili Neler oldu?

Şule Çet davasında adli tıp raporunu hazırlayan Dr. Mehmet Nuri Aydın 6 ay meslekten men edildi. Türk Tabipler Birliği (TTB), Şule Çet davasındaki raporda adli tıpla bağdaşmayan ifadeler yer aldığını belirtti.  TTB, doktora verilen men cezasını onadı. 


Cinsel saldırı faili Musa Orhan’ın tutuksuz kalmasına tepki gösteren Ezgi Mola’ya hakaret davası açılmıştı. Davanın ikinci duruşmasında hakim karşısına çıkan Ezgi Mola, davacı tarafın 50 bin TL karşılığında uzlaşma talebinde bulunduğunu, bunu kabul etmediğini söyledi. Savcı ise mütalaasında, Mola'nın cezalandırılmasını istedi.


İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “2017'de kadın cinayeti sayısı 353'tü, bu sürekli azaldı” dedi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verisine göre 2017’deki kadın cinayeti sayısı 409’du. Soylu aynı konuşmada Almanya ve Fransa gibi Avrupa ülkelerinde cinsel şiddet suçlarının arttığını belirtti. Türkiye’de ise 499 cinsel şiddet failinin elektronik kelepçeyle izlendiğini ifade etti. 


Kanada’da yaşayan binlerce yerli kadının doğum için gittikleri hastanelerde kendi rızaları dışında kısırlaştırıldıkları öğrenildi. Ülkenin 5 farklı eyaletinde açılan davalar,  operasyon için hastaneye giden yerli kadınların zorla kısırlaştırıldığını ortaya çıkardı. 


Kolombiya Anayasa Mahkemesi, hamileliğin ilk 24 haftasında yapılan kürtajı suç olmaktan çıkardı. Yeni düzenlemeye göre kürtaj yaptıranlara yönelik yasal süreç başlatılmayacak. 


İran’da 17 yaşındaki Mona Gazal Haydari, evli olduğu iddia edilen erkek tarafından kafası kesilerek öldürüldü. Mona isimli kadının üç yaşında bir çocuğu olduğu ve evli olduğu iddia edilen erkeğin "şiddet içeren davranışları" nedeniyle Türkiye'ye kaçtığı ancak ailesi tarafından tekrar İran’a getirildiği ortaya çıkmıştı. Cinayetten sonra iki zanlı tutuklandı ve Mona Gazal Haydari'yi öldürdüklerini itiraf ettiler. 


Şubat ayında öldürülen 23 kadının yaşam mücadelesi hikayeleri

Zonguldak’ta 58 yaşındaki Şahizer Ayçelebi evli olduğu Ahmet Ayçelebi  tarafından önce boğuldu, sonra çekiçle başına vurularak öldürüldü.  Fail tutuklanarak cezaevine gönderildi.


İstanbul’da 20 yaşındaki Hasret Dalkoparan, dini nikahla birlikte olduğu Ozan Dum tarafından 1,5 yaşındaki çocuklarının önünde ateşli silahla vurularak öldürüldü. Fail daha sonra kollarını ve bacaklarını kesti. Hasret öldürüldüğü sırada 5 aylık hamileydi.  Failin 18 farklı suç kaydı olduğu ve Hasret’e uzun süredir şiddet uyguladığı ortaya çıktı. Ayrıca 2020 yılında Dalkoparan’ın babasının “kızımın hayatından endişe ediyorum” diyerek failden şikayetçi olduğu öğrenildi. Ozan Dum tutuklanarak cezaevine gönderildi.


İstanbul’da 21 yaşındaki Hilal Adıyaman, 16 yaşındayken evlendirildiği Mustafa Adıyaman tarafından silahla başından vurularak öldürüldü. Hilal’in daha önce de fail tarafından fiziksel ve psikolojik şiddete uğradığı ve fail cinayete intihar süsü vermeye çalıştığı öğrenildi.


Bursa’da 45 yaşındaki bir çocuk annesi öğretmen Yasemin Ağır, boşanma aşamasında olduğu polis Bilal Ağır tarafından sokak ortasında silahla vurularak öldürüldü. Olay esnasında yoldan geçmekte olan 17 yaşındaki Şeyma Ü. ve Yasemin Ağır’ın yanında bulunan erkek de yaralandı.


Bursa’da 48 yaşındaki Azime Akman, oğlu Muhammed Ergül tarafından boğazı kesilerek öldürüldü.  Fail, olay esnasında 13 yaşındaki kız kardeşi Merve Akman’ı da bıçakla yaraladı. Fail gözaltına alındı.


Samsun’da 38 yaşındaki Gülbahar Kaya evli olduğu Baki Kaya tarafından uzaklaştırma kararının bittiği gün bıçaklanarak öldürüldü. Boşanma aşamasında olan Gülbahar Kaya, karantinada olduğu için uzaklaştırma kararını uzattırmaya gidemediği öğrenildi. Fail Baki Kaya gözaltına alındı.


İstanbul’da 53 yaşındaki Arife Arda, akrabası Cihan Arda tarafından silahla vurularak öldürüldü. Fail bir gün sonra yakalandı.


Balıkesir’de 19 yaşındaki Hazal Alpyörük dini nikahla birlikte olduğu Kadir Meşe tarafından kıskançlık bahanesiyle bıçaklanarak öldürüldü. Hazal Alpyörük olay esnasında dört aylık hamileydi. Fail gözaltına alındı. 


Uşak’ta 39 yaşındaki Nazife Bulut, boşanma aşamasında olduğu Önder Bulut tarafından ormanlık alanda av tüfeğiyle vurularak öldürdü. Fail olayın ardından intihar girişiminde bulundu.


Giresun’da 16 yaşındaki Sıla Şentürk, Hüseyin Can Gökçek tarafından boğazı kesilerek öldürüldü. Sıla Şentürk’ün ailesi daha önce tehdit sebebiyle fail hakkında suç duyurusunda bulunduğu ve failin 10 ayrı suçtan sabıkası olduğu ortaya çıktı.  Fail, kaçmaya çalışırken havalimanında tutuklandı. 


Mersin’ de 20 yaşındaki işitme ve konuşma engelli Edanur Candan boğazı kesilmiş bir şekilde ormanlık alanda ölü bulundu.  Olayla ilgili gözaltına alınan Mehmet Can Yılmaz kıskançlık bahanesiyle ve Ramazan Acun’un azmettirmesiyle cinayeti işlediğini itiraf etti. Failler tutuklandı.


Konya’da 38 yaşındaki 5 çocuk annesi Güler Gül, eskiden birlikte olduğu Serdar Özgün tarafından ateşli silahla vurularak öldürüldü.  Güler Gül, iki hafta önce uzaklaştırma kararı aldırdığı öğrenildi. Fail yakalandı.


Düzce’de 39 yaşındaki Tülin Çetin, dini nikahla birlikte olduğu Faruk Şahin tarafından silahla vurularak öldürüldü. Silahın yanlışlıkla ateş aldığını söyleyen fail tutuklandı.


Samsun’da 62 yaşındaki zihinsel engelli Hüsne Ersoy, akrabası Ramazan Tongal tarafından ekonomik bahanelerle başına demir sopayla vurularak öldürdü. Fail tutuklandı.


Eskişehir’de evinin bodrumunda ölü olarak bulunan 41 yaşındaki iki çocuk annesi Beyhan Biçer’in, evli olduğu Ercan Biçer tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı.  26 Ağustos 2020 tarihinde gerçekleşen olayda failin, Beyhan’a intihar notu yazdırarak intihar süsü vermeye çalıştığı ortaya çıktı. Fail Ercan Biçer, cezaevinde intihar ettiği öğrenildi.


Ankara’da iki çocuk annesi Gülsüm Kuyar, temizlik görevlisi olarak çalıştığı okulda,  boşanma aşamasında olduğu Mehmet Kuyar tarafından bıçaklanarak öldürüldü. 


Kahramanmaraş’ta 60 yaşındaki Hatice Dik, boşanmak istediği B.D. tarafından av tüfeğiyle vurularak öldürüldü. Fail gözaltına alındı.


İzmir’de 58 yaşındaki Vasfiye Emekdar, evli olduğu Vedat Emekdar tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Fail bir mektup aracılığıyla suçunu itiraf etti. Fail, tutuklanarak cezaevine gönderildi.


Sivas’ta 24 yaşındaki Duriye Taşdelen, akrabası Nihat Kara tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Fail, Duriye Taşdelen’in evine hırsızlık amacıyla girdiği öğrenildi. Fail, tutuklandı.


Malatya’da 14 yaşındaki Elif Gültekin’in 25 Temmuz 2019 yılında intihar ettiği öne sürüldü. Savcılık soruşturmayı yeniden başlattı. Soruşturma sonucu Elif Gültekin’in töre saikiyle kardeşi Bayram Gültekin tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı. Bayram Gültekin tutuklanarak cezaevine gönderildi. Diğer aile üyeleri elektronik kelepçeyle ev hapsine mahkum edildi.


İstanbul’da Olha Erdem, evli olduğu Nihat Erdem tarafından kesici aletle evinde öldürüldü. Fail olayın ardından intihar etti. 


Ankara’da Esin D., kızının boşandığı erkek Mustafa Ö. tarafından ateşli silahla öldürüldü. Fail tarafından zorla alıkonulan kızını kurtarmak amacıyla giden Esin D., Mustafa Ö. ve Şadan Ö. tarafından vuruldu. Failler gözaltına alındı.


Van’da 2006 tarihinde arazide ölü olarak bulunan Narin Tarhan’ın akrabası A.E tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı. Fail tutuklandı. 





 



*Raporumuz: Her ay basına yansıyan kadına yönelik şiddet haberlerinde davalar, yeni yaşanan olaylar ve kadın hareketine dair ayrıntılar yer almaktadır. Bizler, basına yansıyan haberleri ve doğrudan bize gelen başvuruları derleyerek bir sayıya ulaşıp, bu çerçevede raporumuzu hazırlıyoruz. Kadın Cinayeti raporumuzu Femicide kavramına göre ele alıyor, bir araya getiriyor ve değerlendiriyoruz. Yani Femicide kavramına göre; “embriyodan cenine, bebekten çocuğa, erişkinden yaşlıya kadar tüm kadın cinsiyetteki bireylerin sadece cinsiyetlerinden dolayı ya da toplumsal cinsiyet kimliği algısına aykırı eylemleri bahane edilerek, bir erkek tarafından öldürülmesi ya da intihara zorlanmasıdır. Femisidler salt kadın cinsiyetteki insanların öldürüldüğü cinayetler olarak algılanmamalıdır. Nefretle işlenen bu cinayetlerde, saldırıya uğrayan şey kadın kimliğidir.”





19.2.2022

Yoksulluğun pençesinde, şiddetin gölgesinde yaşamayacağız Asla Yalnız Yürümeyeceksin!