2022 Mart Raporu*
Mart Ayında 24 Kadın Cinayeti, 19 Şüpheli Kadın Ölümü
Türkiye’de kadın cinayetlerini durdurma mücadelesi 12 yıldır devam ediyor. Platform olarak, ihtiyacı tespit ettiğimiz 2010 yılından itibaren kadın cinayeti verilerini kamuoyuna açıklıyoruz. İçişleri Bakanlığı ise kaç kadının, neden, nasıl, kim tarafından öldürüldüğünü açıklamak yerine, kadın cinayeti verilerinin yanlış hazırlandığını söyleyerek gerçekleri çarpıtıyor. Kadın cinayeti ve şüpheli kadın ölümleri gerçekliğini açıklamakla birlikte, kadın cinayetlerini durdurmak için somut çözüm önerilerinin hayata geçirilmesi de devletin görevidir. Bu görevin yerine getirilmesi için de ilgili tüm bakanlıkların, tüm mekanizmaların harekete geçirilmesi için mücadeleye devam edeceğiz.
12 kadının hayatına dair karar almak istemesi bahanesiyle öldürüldü
Bu ay 24 kadın cinayeti işlenmiş, 21 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur. Öldürülen 24 kadından 11’inin hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi, 12’si boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesi ile, 1 kadın ise ekonomik bahanelerle öldürüldü. 11 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilememesi, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur. Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor.
İllere göre Mart ayının kadın cinayetleri verileri ise şöyle:
Her biri birer yaşam olan kadın kardeşlerimizin isimlerini sizinle paylaşmak isteriz:
Kadınlar kimler tarafından öldürüldü?
Mart ayında öldürülen 24 kadının 11’i evli olduğu erkek, 3’ü birlikte olduğu erkek, 2’si akrabası, 2’si eskiden birlikte olduğu erkek, 2’si eskiden evli olduğu erkek, 1’i babası, 1’i oğlu, 1’i tanımadığı biri ve 1’i de kendini ısrarlı takip eden biri tarafından öldürülmüştür. Bu ay kadınların %46’sı evli olduğu erkek tarafından öldürüldü
Kadınlar en çok evlerinde öldürüldü
Kadınların 15’i evinde, 3’ü sokak ortasında, 2’si su ve kenarında, 1’i arabada, 1’i iş yerinde, 1’i otelde ve 1’i ise bir AVM’nin otoparkında öldürülmüştür. Bu ay öldürülen kadınların yüzde 63’ü evlerinde öldürüldü.
Kadınlar en çok ateşli silahlar ile öldürüldü
Bu ay öldürülen kadınların 10’u ateşli silahlarla, 9’u kesici aletlerle, 4’ü boğularak öldürüldü. 1 kadının hangi silah ile öldürüldüğü tespit edilememiştir.
Kadınların çalışma durumu hala tespit edilemiyor
Kadınların çalışma durumlarını tespit etmek ise çok zor. Önemli olan bu verinin de basın mensupları tarafından dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz. TÜİK’in açıkladığı verilere göre, ev işleriyle meşgul olduğu için işgücü dahil sayılmayan kadınların sayısı 9 milyon 770 bin. TÜİK’e göre işgücüne dahil sayılmayan kadınların sayısı yılın dördüncü çeyreğinde (Ekim-Kasım-Aralık) 21 milyon 375 bin. TÜİK’in verileri bu şekilde açıklaması, kadın işsizliğinin gerçek boyutunun üzerini örtmeye çalışmaktır. Çalışma hayatına alınmayan ya da istihdamdan uzaklaştırılan kadınlar toplumda oluşan toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılık, şiddet ve kadın cinayetleri tehlikelerine karşı daha korunmasız hale gelmektedir. Bu ay ulaşılabilen veriye göre öldürülen kadınların 5’inin bir işyerinde çalıştığı bilinmektedir. 19 kadının çalışma durumu ise bilinememektedir.
Hep mi Kadınlar Yüksekten Düşer?
2021 yılından bu güne kadar 55 kadın yüksekten düşerek şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Şüpheli ölümlerin %20’sinin yüksekten düşme şeklinde gerçekleştiğini görüyoruz. Kadınların son zamanlarda sürekli yüksekten düşerek ölmesinin, olay yerinde kadınların yanında birlikte olduğu, evli olduğu ya da eskiden birlikte olduğu erkekler olması da çoğunlukla ilişkisinde şiddet geçmişi olması, alınmış bir ayrılık kararı olması da tesadüf değil. Ancak etkin bir soruşturma yürüterek şüpheli ölümlerin önüne geçilebileceğini biliyoruz. Şüpheli ölümlerin açığa çıkması için soruşturma ve kovuşturma süreçlerinin takipçisi olacağız. Hiçbir kadın ölümü şüpheli kalmayana dek mücadeleye devam edeceğiz.
Ece Kılıçaslan da yüksekten düşerek şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti. Ece’nin yanında daha önce şiddete uğradığı ve hakkında uzaklaştırma kararı çıkardığı evli olduğu Erol Acar’ın olduğu öğrenildi. Ölümünün açığa çıkmasını isteyen aile olayı öğrenir öğrenmez başvuru hattımızı aradı.
Ece Kılıçaslan için İstanbul’da hayatını kaybettiği evin önünde eylemimizi yapmak için çağrıda bulunduk. Ece Kılıçaslan’ın evli olduğu şüphelinin ailesi açıklama yapmak istediğimizde, şüphelinin tekrar gözaltına alınacağından korktuklarından öldüğü yerde açıklama yapmamızı engellemek için polise başvurdu. Polis şüphelinin ailesini durdurmak yerine eylemimizi engellemeye çalıştı. Ailenin bize başvurmasının nedenlerinden biri de kadınlar yerine şüphelilerin, faillerin yanında saf tutan kolluk kuvvetleridir. Hiçbir kadın ölümünü şüpheli bırakmayacağız, şüpheli şekilde ölen kadınların öldükleri yerlerde eylemlerimize de adliyelerde aileleri ve yakınlarıyla olmaya da devam edeceğiz.
Kadınlar Hayatlarına Dair Karar Aldıkları İçin Öldürülüyor, Yargı Faillerin Sırtını Sıvazlıyor
İstanbul Sözleşmesinden tek gecede imzayı geri çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yargı reformundan bahsederken verdiği vaatler kadınlar tarafından kabul görmüyor. Var olan yasaları, 6284’ü uygulamayan, yasaları uygulamayanlara karşı hiçbir yaptırımda bulunmayan, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilen hükümetin güvenilmez vaatleri olarak kalıyor. Cumhurbaşkanı bu vaatlerde bulunurken Bölge Adliye Mahkemesi “iyi hal indirimi” uygulanarak verilen cezada yeterince indirim verilmediği için Sadife Yüzer’in katiline daha fazla indirim vermek üzere kararı bozuyor. Yargıtay Hatice Kaçmaz’ın katilinin cezasında “evlilik teklifini kabul etseydi öldürülmeyebilirdi” diyerek indirim verilmesini haklı buluyor. Sedef Berberoğlu davasında ise verilen cezada “haksız tahrik indirimi” uygulanmadığı için kararı bozduktan sonra yapılan indirimin de az olduğunu söyleyerek 2. kez kararı bozuyor. Yargı failleri aklamaya, katillerin sırtını sıvazlamaya devam ediyor.
Kadınlar hayatlarına dair karar almak istedikleri için, özgür yaşamak istedikleri için öldürülürken yargının vermiş olduğu bu kararlar kabul edilemez. Bu ay açıkladığımız verilere göre öldürülen 24 kadından 12’si ayrılmak-boşanmak istemek, reddetmek, kıskançlık gibi hayatlarına dair karar aldıkları bahanesiyle öldürüldü. Bu bahaneleri meşrulaştıran, “Kadınlar kendi hayatları üzerinde dahi söz sahibi değildir” diyen bu kararlara karşı mücadelemiz sürecek, hiçbir kadın asla yalnız yürümeyecek!
Bu ay verilerden öne çıkan bir sonuç ise 4 kadın cinayetinde failler, kendilerini engellemeye çalışan kadınları da yaraladı. Fatma Gümüş ise, kızını öldürmeye teşebbüs eden ve kızının hakkında koruma kararı çıkardığı Abdullah K. tarafından olaya engel olmak isterken öldürüldü.
Failler sadece kadınları değil, kadınların yanında bulunan ve kendilerini engellemeye çalışan yakınlarını da hedef alıyor. Faillere bu cesareti verenler de önleyici politikalar üretmeyen, faillere indirimler uygulayan yetkililerdir. Kadınları korumayan her bir yetkiliye karşı da mücadelemiz devam edecek.
İstanbul Sözleşmesinden imzanın geri çekilmesi üzerine hükümetin kadın haklarından, reformdan bahsettiğini görüyoruz. İktidarın, somut adımlar attığını göstermeye mecbur kalması da örgütlü kadın hareketinin sonucudur.
İktidarın “reform” olarak bahsettiği yasa teklifinin kadına yönelik şiddete çözüm olmadığı açıktır. Kadına yönelik şiddetin çözümü İstanbul Sözleşmesi’dir, 6284’ün etkin uygulanmasıdır. İstanbul Sözleşmesi'nden de haklarımızdan da vazgeçmeyeceğiz. Göstermelik yasa teklifi değil, İstanbul Sözleşmesi yaşatır!
Türkiye’nin ve Dünyanın Dört Bir Yanında Meydanlardaydık
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanında kadınlar “Yoksulluğun pençesinde, şiddetin gölgesinden yaşamayacağız. Asla yalnız yürümeyeceksin!” sloganı ile meydanlarda buluştu. Kimi illerde de çoğulcu bir zeminde buluşan kadınlar ve LGBTİQ+lar “Şiddeti, sömürüyü bitireceğiz. Eşit, özgür yaşayacağız” sloganıyla meydanlardaydı.
6284 ve Sonuçları
Şiddet uygulayanlara uzaklaştırma, yakın koruma gibi birçok tedbiri düzenleyen; kadınları maddi olarak güçlendirmekten kimlik bilgilerinin değiştirilmesine kadar birçok hak tanıyan ve kadın örgütlerinin yıllarca süren mücadelesi sonucu yürürlüğe giren 6284 sayılı kanun etkin uygulandığı takdirde kadınları koruyor. Kadınları korumak ve şiddeti önlemek için getirilen 6284 sayılı kanun yasalaşması İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanmasının ardından mümkün olabilmiştir.
Sedef Berberoğlu davasında Yargıtay haksız tahrik indirimi uygulanmadığı için müebbet hapis kararını bozmuş, ceza 24 yıla düşürülmüştü. Yargıtay 24 yılı da fazla buldu. İndirimin az olduğunu söyleyerek yeni kararı da bozdu.
Sadife Yüzer’i 6,5 aylık hamile iken tüfekle vurarak öldüren Ali Rıza Yüzer'e ise 'iyi hal' indirimi ile verilen müebbet hapis cezası Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi tarafından bozuldu. Ceza Dairesi iyi hal indirimi uygulanan sanığa bir de haksız tahrik indirimi uygulanması gerektiğini belirterek dosyayı yerel mahkemeye geri gönderdi.
Hatice Kaçmaz’ı evlilik teklifini reddettiği bahanesiyle öldüren Orhan Munis’in yargılandığı davada Yargıtay, Kaçmaz ile buluşmaya gelirken bileğine bıçak bağlayan Orhan Munis hakkında tasarlayarak öldürme suçlamasıyla müebbet hapis verilmesine dair tebliğname reddedildi. Yargıtay “Evlilik teklifi kabul edilseydi, fail cinayeti işlemeyebilirdi” diyerek faile indirim verilmesini haklı buldu.
Başından beri takip ettiğimiz Merve Kotan davasında Merve’yi kıskançlık bahanesiyle öldüren erkeğe “tasarlayarak öldürme” suçundan indirim uygulanmadan ceza verilmişti. Yıllarca verdiğimiz mücadele sonucu ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından onandı. Ayrımcı indirimler değil, indirim uygulanmadan verilen bu karar emsal olacak!
Gülistan Doku’nun 5 Ocak 2020’de kaybolmasıyla ilgili Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, kaybolmasından önce son görüştüğü kişi olduğu belirtilen, şüpheli Zaynal Abakarov, gözaltına alındı. Şüpheli sorgusunun ardından adli kontrol uygulamasıyla serbest bırakıldı. Başından itibaren etkin soruşturma sürdürülseydi, Gülistan’a ne olduğu ve failleri öğrenilebilirdi.
Pınar Gültekin'in öldürülmesine ilişkin davada “canavarca hisle ve eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürme suçuna iştirakten” tutuklanan katil zanlısının kardeşi Mertcan Avcı tahliye edildi. Cemal Metin Avcı'nın kardeşi Mertcan Avcı'nın telefon sinyallerinden faille aynı zamanda bağ evinde olduğu tespit edilmişti.
Gaziantep'te 13 Ağustos 2020'de yüksekten düşerek şüpheli bir şekilde ölen 17 yaşındaki Duygu Delen için Gaziantep Adliyesi'ndeydik. Evde bulunan Mehmet Kaplan tutuklanmıştı. Sanık Mehmet Kaplan cinayet suçundan beraat etti ve tahliye edildi. Yağma suçundan ise 10 yıl ve hakaret suçundan 1800 TL para cezası verildi. Bu karar Duygu Delen ‘in şüpheli ölümündeki gerçekleri açığa çıkarmaktan uzaktır. Duygu Delen için adaleti sağlatacağız.
Figen G., evli olduğu erkek tarafından 3. kattan atılmıştı. Karar duruşması Mart ayında görüldü. Failin olaydan 15 gün önce de Figen G.'yi öldüresiye darp ettiği belirlenmişti. Sanığa "eşi kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 17 yıl hapis cezası verildi. Figen, yüksekten atıldı ama hayatta kaldı. Böylece faili söyleyebildi. Kararın emsal olması için mücadelemiz sürecek.
Selma Taşkafa, Bursa’da birlikte olduğu erkek tarafından ateşli silahla öldürüldü. Sanığa müebbet hapis cezası verilmişti. İstinaf Mahkemesi bu kararı bozdu. Sanığın "yüzüme tükürdü ve gönlünde başka biri olduğunu söyledi" savunmasını gerekçe göstererek "haksız tahrik indirimi" uyguladı ve cezayı 18 yıla indirdi.
İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6824’ün tam ve etkin uygulanmasının kadınlar için ne kadar hayati olduğunu tüm bu örnekler göstermektedir. Kadınların etkin korunması için tedbir kararları uygulanmalı, süreç takip edilmeli, devletin tüm birimleri kadınların haklarını korumalı ve görevini yerine getirmeyen kamu görevlileri cezasız kalmamalıdır.
Şüpheli kadın ölümleri derhal aydınlatılmalıdır
Bir süredir raporlarımızda da açıkladığımız gibi intihar veya doğal ölüm gibi sunulan şüpheli kadın ölümleri ve şüpheli bir şekilde ölü bulunan kadın sayısında pandemi süreciyle birlikte çok ciddi bir artış yaşanmaktadır. Şüpheli kadın ölümleri, maalesef kadın cinayetlerinden daha da zorlu olabilmektedir. Kadınların öldürülüp öldürülmediği, gerçekten kaza ile mi öldükleri, kadınların toplumsal cinsiyet temelli öldürülüp öldürülmediği (kadın cinayeti olup olmadığı), intihar edip etmedikleri veya intihara sürüklenip sürüklenmediklerinin açığa çıkarılması gerekmektedir.
Mart ayında öğrendiğimiz 19 kadının şüpheli ölümleri bir an önce açığa çıkarılmalıdır. Yapılacak şey bellidir; İstanbul Sözleşmesi fesih kararı geri çekilmeli, 6284 sayılı koruma kanunu ve İstanbul Sözleşmesi tüm kurum ve kuruluşlarla beraber etkin ve bütünlüklü uygulanmalıdır. Şüpheli kadın ölümlerinin soruşturmaları dikkatli bir şekilde incelenmeli ve hızlıca sonuçlandırılmalıdır.
Ebru Cızdan, İstanbul’da bir otelin çatısından düşerek şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Ebru Cızdan ve birlikte olduğu Özgür Aydoğan’ın olaydan kısa bir süre önce sokakta tartıştıkları ve şüphelinin Ebru’yu yerde sürüklediği öğrenildi.
65 yaşındaki Yıldız Gül, maaşını çektikten sonra evinde ölü bulundu. Eve gelirken Yıldız’ın tartışma esnasında kafasını demire çarptığı öğrenildi.
Antalya’da 47 yaşındaki Irene Konningen birlikte olduğu İ.B.’nin evinin balkonundan düşerek hayatını kaybetti. Savcılıkça ifadesi alınan İ.B serbest bırakıldı.
19 yaşındaki Özge Binnur Oruç, İstanbul’ da bir rezidanstan düşerek şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Özge Binnur Oruç'un düştüğü rezidansta yaşamadığı ve misafir giriş kaydının da bulunmadığını belirlendi. Özge’nin olaydan önce, birlikte olduğu R.Ş.S ile tartıştığı öğrenildi.
İstanbul’ da 28 yaşındaki Sümeyye Akdar, odasında ölü olarak bulundu. Sümeyye Akdar'ın evli olduğu Refik İ. ile tartıştığı ve Refik İ’nin boynunda tırnak izleri olduğu öğrenildi. Sümeyye Akdar'ın da yanağında tırnak izleri bulunduğu belirlendi. Mahkemeye çıkarılan şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
İstanbul’da 28 yaşındaki Ece Kılıçarslan Acar balkondan düşerek yaralı bir şekilde hastaneye getirildi ve hastanede hayatını kaybetti. Ece Kılıçaslan Acar'ın evli olduğu E. Acar’ın daha önce "Silahıma deterjan bulaştırdın" diyerek Ece’yi tehdit ettiği, Ece’nin şikayetçi olduğu ve 2 ay süreyle uzaklaştırma kararı çıkarıldığı ortaya çıktı. Ece Kılıçaslan Acar'ın ailesi olayın intihar ya da yüksekten düşme olmadığını ve bir cinayet olduğunu düşündüklerini söyledi. Şüpheli E. Acar, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Van’da Sinem Dinçer intihar ettiği iddiasıyla ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Sinem’in, evli olduğu Melik Dinçer tarafından 7 yıl boyunca sistematik olarak şiddete uğradığı, iki kez şikayetçi olduğu öğrenildi. Sinem’in boşanma kararı aldığı ancak Melik Dinçer tarafından tehdit edilerek boşanma kararından vazgeçirildiği belirtildi. Olay günü tanıkların ifadesine göre; evinin civarında Sinem’in üç kişi tarafından sürüklendiği iddia edildi. Ayrıca Sinem’in çocuğunun amcası olan V.D. isimli erkek tarafından cinsel tacize maruz kaldığı ortaya çıktı.
Kayseri'de, yakınlarının kayıp başvurusu yaptığı 40 yaşındaki Esma Bal, ateşli silahla vurulmuş bir şekilde mezarlıkta ölü bulundu.
Mart Ayında Kadınlar ile ilgili Neler oldu?
Şarkıcı Bergen’in hayatını anlatan Bergen filmi, şarkıcının yüzüne kezzap atan daha sonra da Bergen’i öldüren Halis Serbest’in memleketi Adana Kozan ilçesinde vizyona girmedi.
Orchestra Content, Bergen’in ailesi ve albümde gönüllü yer alan sanatçılar, Bergen Saygı albümünü Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na bağışladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ülkemizeki kadın cinayetleri oran olarak Avrupa ülkelerinin çoğundan daha geridedir.” Açıklamasında bulundu. Erdoğan, kadın istihdamını 6 milyondan 10 milyona çıkardıklarını iddia etti ve kız çocuklarının eğitimle buluşturarak “bu başlığı sorunlarımız arasından neredeyse çıkardık” dedi.
Afgan kadınların hakkı günden güne erimeye devam ediyor. Taliban’ın yönetimindeki Afganistan’da kadınlar artık yanlarında erkek refakatçi olmadan uçakla seyahat edemeyecek.
Diyarbakır’da aralarında Rosa Kadın Derneği üyeleri de bulunan 24 kadın, evlerine baskın yapılarak gözaltına alındı. Yapılan göz altıların gerekçesinin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri olduğunu iddia etti.
Manisa Akademik Odalar Birliği, “Sosyal Sorumluluk Projesi Başarı Ödülü”nü Manisa temsilcimiz Semiha Hasgör’e, “Eğitim Gönüllüsü Başarı Ödülü”nü ise üyemiz Manisa Hafsa Sultan Mahallesi Muhtarı Zuhal Güneş’e verdi.
Bursa’daki Ortaokul Müdürü Haydar Akın, öğretmenlere kız ve erkek öğrencilerin ayrı sıralarda oturtulması için yazı göndermişti ve bu sebeple açılan soruşturmada görevinden uzaklaştırılmıştı. Uzaklaştırılmadan 5 gün sonra Haydar Akın görevine iade edildi.
Şili’de eşcinsel çiftlerin evlenebilmesinin önünü açan yasa tasarısı kabul edildi. Yürürlüğe girecek eşit evlilik yasasına göre eşcinsel çiftlere ebeveynlik hakkı da verilecek.
Guatemala Kongresi, "Can ve Ailenin Korunmasına Dair Kanun" kapsamında, kürtaj cezasının daha da ağırlaştırılmasını ve aynı cinsiyetten kişiler arasındaki evliliği yasaklayan kanunu onayladı.
Mart ayında öldürülen 24 kadının yaşam mücadelesi hikayeleri
Denizli’de yaşayan Fatma Çetin, 4 yıl önce boşandığı erkek Ebubekir Karakurt tarafından boğularak öldürüldü. Boşandıktan sonra failin Fatma’yı sürekli arayarak taciz ettiği öğrenildi.
Isparta’da yaşayan 24 yaşındaki 6 aylık hamile Raziye Karabuğa, birlikte yaşadığı Şehmuz Gezen tarafından pompalı tüfekle yüzünden ve gözünden vurularak öldürüldü.
İstanbul’da yaşayan 41 yaşındaki Aıdanah Abykaliewa, daha önce kendisini darp ettiği için hakkında şikayetçi olduğu 36 yaşındaki Aman Usanov tarafından şikayetçi olduktan ve fail serbest bırakıldıktan 6 gün sonra öldürüldü.
52 yaşındaki Emine Sapmaz evli olduğu Münir Sapmaz tarafından İzmir’de boğularak öldürüldü. Fail, Emine’yi öldürdükten sonra pompalı tüfekle kendisini vurarak intihar etti.
Adıyaman’da yaşayan 4 çocuk annesi 46 yaşındaki Remziye Yücel sabah işe gitmek için evinden çıktığı sırada boşanma aşamasında olduğu Zeynal Yücel tarafından pompalı tüfekle ateş edilerek öldürüldü.
30 yaşındaki Marziye Salehzade, Konya’da çalıştığı kuaförde boşanma aşamasında olduğu Hamidollah Nori tarafından öldürüldü. Fail, 3 çocuk annesi olan Marziye’yi 6 yerinden bıçakladı.
İstanbul’da yaşayan Kader Aktaş evli olduğu Bülent Aktaş tarafından 2 çocuğuyla birlikte ateşli tabancayla öldürüldü. Fail, Kader Aktaş’ı ve çocuklarını öldürdükten sonra intihar etti.
Bursa’da yaşayan 24 yaşındaki Asya Pınar Üzümcü birlikte olduğu Oktay Hürmet tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Faile engel olmak isteyen, Asya’nın annesi İfakat Evci ise ağır yaralandı. Failin daha önce de genç kadına şiddet uyguladığı ve Asya’nın sosyal medyada “Sadece yaşamak istiyorum” yazarak paylaşım yaptığı öğrenildi.
Tekirdağ’da, 73 yaşındaki Adviye Özgür kendisine borçlu olan yeğeni Ferdi Çalışır tarafından 12 yerinden bıçaklanarak öldürüldü. Fail, kendisine engel olmak isteyen evli olduğu Aynur H.’yi de yaraladı.
Konya’da yaşayan 69 yaşındaki Fatma Gümüş, kızının evli olduğu ve hakkında uzaklaştırma kararı çıkardığı Abdullah K. tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Fatma Gümüş ve evli olduğu Hatice K.’ye saldıran fail, Hatice K.’ yi de ağır yaraladı.
Sakarya’da 26 yaşındaki Buket Pala, 18 Şubat’ta evli olduğu Azer Pala tarafından darp edip ateşli tüfekle ağır yaralanmıştı. Buket, 15 Mart tarihinde hayatını kaybetti. Buket’e ateş ettikten sonra fail, kendisine engel olmaya çalışan Buket’in annesini tüfeğin dipçiğiyle başına vurarak yaralamıştı.
İstanbul’da yaşayan Eczacılık Fakültesi öğrencisi 21 yaşındaki Yağmur Sönmez, daha önce reddettiği Murat Bakırköylü tarafından bir AVM’nin otoparkında ateşli silahla öldürüldü. Fail Yağmur’u öldürdükten sonra intihar etti.
17 yaşındaki Nuray Demir, Antalya’daki bir otel odasında eskiden birlikte olduğu 30 yaşındaki Taner Bektaş tarafından boğularak öldürüldü. Failin Nuray’ı “Ya benimle barışırsın ya da seni öldürürüm” diyerek tehdit ettiği öğrenildi.
Adana’da 4 çocuk annesi Fadime Koca, boşanmak istediği Rahim Koca tarafından pompalı tüfekle öldürüldü. Fadime’nin kendisini tehdit ettiği gerekçesiyle evli olduğu erkek hakkında şikayette bulunduğu ve taşındığı farklı adreslerde Rahim Koca tarafından takip edildiği öğrenildi.
Kilis’te yaşayan 3 çocuk annesi hemşire Fatma Solak, evli olduğu polis memuru Hasan Solak tarafından ateşli silahla öldürüldü.
46 yaşındaki Ayşe İşlek ve 30 yaşındaki Tuğba Kızıloğlu, Ayşe’nin eskiden evli olduğu erkek ve Tuba’nın babası Erdal Kızıloğlu tarafından defalarca bıçaklanarak öldürüldü. Failin Ayşe ve kızını öldürmeden önce işinden istifa ettiği, mal varlığını devrettiği ve para verdiği kişilere “Beni bir daha görmeyeceksiniz.” dediği belirtildi.
Bursa’da 62 yaşındaki Aynur Karayün, şiddetli geçimsizlik nedeniyle ayrı yaşadığı 70 yaşındaki evli olduğu erkek Yusuf Karayün tarafından defalarca bıçaklanarak öldürüldü.
Niğde’de 16 yıl önce kaybolan ve o zaman 24 yaşında olan Serap Başer’i, 2 yıl sonra trafik kazasında ölen evli olduğu Ali Başer’in öldürdüğü ortaya çıktı. Serap’ın kemikleri failin tarlasında 130 metre derinliğindeki su kuyusunda bulundu.
Kırşehir’de 18 yaşındaki Şeyma Demir’in cesedi Kızılırmak kenarında ters kelepçeli ve ensesinden vurulmuş bir şekilde bulunmuştu. Şeyma’yı öldürdüğü belirlenen Sami Aydoğan ve Şefik Ekici’nin öldürmeden önce Şeyma’ya cinsel istismarda bulunduğu öğrenildi.
İstanbul’da yaşayan resim öğretmeni Gülşen Onat, evli olduğu Ramazan Onat tarafından ateşli silahla vurularak öldürüldü. Daha önce komşusuyla tartışıp ateş açan fail, evine gelip Gülşen’i öldürdükten sonra intihar etti.
41 yaşındaki 1 çocuk annesi Ayşe Perçem, aralarında geçimsizlik olduğu iddia edilen evli olduğu Hacı Perçem tarafından ekmek bıçağıyla sırtından bıçaklanıp öldürüldü.
Ordu’da 22 yaşındaki Eda Evli birlikte olduğu Sinan Şimşek tarafından yaka kartı ipiyle boğularak öldürüldü. Eda’nın daha önce fail hakkında uzaklaştırma kararı aldığı öğrenildi.
Adana’da 40 yaşındaki Ayşe Okuyucu 22 yaşındaki oğlu Kemal Okuyucu tarafından 3 yerinden vurularak öldürüldü. Ayşe’nin 6 yıl önce boşandığı ve çocuklarından ayrı yaşadığı öğrenildi. Failin ifadesinde “Başımızı öne eğdi.” dediği öğrenildi.
*Raporumuz: Her ay basına yansıyan kadına yönelik şiddet haberlerinde davalar, yeni yaşanan olaylar ve kadın hareketine dair ayrıntılar yer almaktadır. Bizler, basına yansıyan haberleri ve doğrudan bize gelen başvuruları derleyerek bir sayıya ulaşıp, bu çerçevede raporumuzu hazırlıyoruz. Kadın Cinayeti raporumuzu Femicide kavramına göre ele alıyor, bir araya getiriyor ve değerlendiriyoruz. Yani Femicide kavramına göre; “embriyodan cenine, bebekten çocuğa, erişkinden yaşlıya kadar tüm kadın cinsiyetteki bireylerin sadece cinsiyetlerinden dolayı ya da toplumsal cinsiyet kimliği algısına aykırı eylemleri bahane edilerek, bir erkek tarafından öldürülmesi ya da intihara zorlanmasıdır. Femisidler salt kadın cinsiyetteki insanların öldürüldüğü cinayetler olarak algılanmamalıdır. Nefretle işlenen bu cinayetlerde, saldırıya uğrayan şey kadın kimliğidir.”