2022 Ağustos  Raporu*

Ağustos Ayında 33 Kadın Cinayeti, 15 Şüpheli Kadın Ölümü

Türkiye’de kadın cinayetlerini durdurma mücadelesi 12 yıldır devam ediyor. Platform olarak, ihtiyacı tespit ettiğimiz 2010 yılından itibaren kadın cinayeti verilerini kamuoyuna açıklıyoruz. İçişleri Bakanlığı ise kaç kadının, neden, nasıl, kim tarafından öldürüldüğünü açıklamak yerine, kadın cinayeti verilerinin yanlış hazırlandığını söyleyerek gerçekleri çarpıtıyor. Kadın cinayeti ve şüpheli kadın ölümleri gerçekliğini açıklamakla birlikte, kadın cinayetlerini durdurmak için somut çözüm önerilerinin hayata geçirilmesi de devletin görevidir. Bu görevin yerine getirilmesi için de ilgili tüm bakanlıkların, tüm mekanizmaların harekete geçirilmesi için mücadeleye devam edeceğiz. 

13  kadının hayatına dair karar almak istemesi bahanesiyle öldürüldü

Bu ay 33 kadın cinayeti işlenmiş, 15 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur. Öldürülen 33 kadından 17’sinin hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi, 14’ü boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesi ile, 2 kadın ise ekonomik bahanelerle öldürüldü. 17 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilememesi, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur. Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor.

Her biri birer yaşam olan kadın kardeşlerimizin isimlerini sizinle paylaşmak isteriz:

İllere göre Ağustos ayının kadın cinayetleri verileri ise şöyle:

Kadınlar kimler tarafından öldürüldü?

Ağustos ayında öldürülen 33 kadının 15’i evli olduğu erkek, 1’i eskiden evli olduğu erkek, 5’i birlikte olduğu erkek, 3’ü akrabası, 4’ü babası, 1’i oğlu, 1’i internetten tanıştığı ve 3’ü tanımadığı biri tarafından öldürülmüştür. Bu ay kadınların %45’i evli olduğu erkek tarafından öldürüldü.

Kadınlar en çok evlerinde öldürüldü

Kadınların 20’si evinde, 4’ü iş yerinde, 1’i arabada, 2’si  arazide, 2’si ıssız bir yerde, 1’i sokakta, 1’i su kenarında ve 1’i otobüs terminalinde öldürülmüştür. 1 kadının nerede öldürüldüğü tespit edilememiştir.  Bu ay öldürülen kadınların %61’i evlerinde öldürüldü. 

Kadınlar en çok ateşli silahlar ile öldürüldü

Bu ay öldürülen kadınların 21’i ateşli silahlarla, 8’i kesici aletlerle, 1’i darp edilerek, 1’i boğularak ve 1’i yüksekten itilerek öldürüldü, 1 kadının nasıl öldürüldüğü tespit edilemedi. Bu ay öldürülen kadınların %64’ü ateşli silahla öldürüldü.

Kadınların çalışma durumu hala tespit edilemiyor

Kadınların çalışma durumlarını tespit etmek ise çok zor. Önemli olan bu verinin de basın mensupları tarafından dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz. TÜİK’in açıkladığı verilere göre, ev işleriyle meşgul olduğu için işgücü dahil sayılmayan kadınların sayısı 10 milyon 35 bin. TÜİK’e göre işgücüne dahil sayılmayan kadınların sayısı yılın ilk çeyreğinde (Ocak-Şubat-Mart) 21 milyon 390 bin. TÜİK’in verileri bu şekilde açıklaması, kadın işsizliğinin gerçek boyutunun üzerini örtmeye çalışmaktır. Çalışma hayatına alınmayan ya da istihdamdan uzaklaştırılan kadınlar toplumda oluşan toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılık, şiddet ve kadın cinayetleri tehlikelerine karşı daha korunmasız hale gelmektedir. Bu ay ulaşılabilen veriye göre öldürülen kadınların 4’ünün bir işyerinde çalıştığı bilinmektedir. 29 kadının çalışma durumu ise bilinememektedir.

Cezasızlık Politikası Son Bulacak, 6284 Uygulanacak

Devlet, hem failler için hem de görevini yerine getirmeyen kolluk kuvvetleri için cezasızlık politikalarına devam ediyor. 

Bu ay, önce Beyza Doğan daha önce kendisini 5 kez kaçırmış olan, hakkında 35 suç duyurusu ve uzaklaştırma kararı olmasına rağmen evine zorla giren Selim Tekin tarafından öldürüldüğünü öğrendik. Failin 2018 yılında 15 yaşındaki Ş.Ü.’yü istismar ettiği öğrenildi. Ş.Ü: “Eğer benim dava sürecimde tutuklu yargılansaydı Beyza hayatta olacaktı.” dedi. 

Aynı hafta Ezgi Zerkin boşanma aşamasında olduğu ve hakkında uzaklaştırma kararı bulunan Deniz Özarslan tarafından öldürüldü. Ezgi Zerkin ve ailesi defalarca şikayette bulunmuş olmasına, katilin şiddet geçmişi olmasına ve daha önce de 2 kadını silahla tehdit etmekten ceza almış olmasına rağmen Ezgi’nin korunma talebine rağmen yetkililer yükümlülüklerini yerine getirmemiştir. Ezgi’nin annesi de konuşmasında devletin kızını korumadığını söylüyordu. Aynı şekilde Hamide Şeyh Müslim de failin tehditleri üzerine polise şikayette bulunmuş polisler ise “Merak etmeyin bu böyle konuşuyor ama bir şey yapmaz” diyerek kendisini göndermişti. Fail, Hamide’nin yaşadığı evi silahla basarak Hamide’yi ve kardeşini öldürdü.

Bunların üzerine biz de kamuoyuna yansıyan kadın cinayetlerinden elde ettiğimiz verilerden polise veya savcılığa şikayette bulunmuş fakat buna rağmen öldürülen kadınların verilerini incelemek istedik. Verilerimize baktığımızda 2021 yılının 8 ayında gerçekleşen 185 kadın cinayetinde kadınların 17’sinin; 2022 yılının 8 ayına baktığımızda ise öldürülen 221 kadının 33’ünün korunmak için polise veya savcılığa şikayette bulunduğunu görüyoruz. 

Kadın mücadelesinin de bir sonucu olarak kadınlar haklarını biliyorlar, şiddete maruz kalmamak için, öldürülmemek için, hayatta kalmak için tüm yasal yollara başvurup yapılması gereken her şeyi yapıyorlar. Fakat verilerimizde görüldüğü gibi kadınların şikayetleri dikkate alınmıyor, verilen koruma kararları etkin bir şekilde uygulanmıyor, yetkililer görevlerini ihmal ediyor. Bir değil üç değil otuz beş kere koruma kararı alsalar da devlet kadınları korumuyor. “Kadına yönelik şiddete sıfır tolerans”ın devlet nazarında sadece içi boşaltılmış bir sözden ibaret olduğunu İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı aldıklarında, Ayşe Tuba Arslan 23 kez şikayet etmesine rağmen korunmadığında, Dilara Yıldız’ın hayatta kalmak için başvurduğu her yolun sonuçsuz kaldığında, Hülya Elkoca 30 kez şiyakette bulunmasına ve fail hakkında uzaklaştırma kararı çıkarmasına rağmen öldürüldüğünde gördük ve görmeye de devam ediyoruz. Bu ay öldürülen Fadim Güner, Hanife Çakıcı, Şenay Ayvalıoğlu ve Ayşe Korur failler hakkında şikayette bulunmuşlardı fakat korunmadılar. 

İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararıyla şiddetin arttığını, şiddetin boyut değiştirdiğini daha önce de söylemiştik. Her ne kadar iç hukukumuzda 6284 Sayılı Koruma Kanunu olsa da iktidarın haklarımıza yönelik saldırıları arttıkça, yetkililerde kanunu uygulamama eğilimi artıyor. Failler de bu eğilimden, bu ihmallerden güç alıyor, öyle ki Ayşe Korur’u öldüren failin sosyal medyada “Namusumu temizledim, gururluyum.” şeklinde paylaşım yaptığını görüyoruz. Yasalar herkes için eşit uygulanıncaya kadar, cezasızlık son bulana kadar mücadelemizden de İstanbul Sözleşmesi’nden de vazgeçmeyeceğiz!

Bizi Yıldıramayacaksınız, Özgürlüklerimizden Vazgeçmeyeceğiz!

Daha önceki aylarda Aynur Doğan, Melek Mosso, Ece Seçkin gibi birçok sanatçının konserlerinin çeşitli bahanelerle iptal edildiğine şahit olmuştuk. İktidar, toplumu farklı kollardan baskı altına alma çalışmalarına festival iptalleri ile devam ediyor. Hayatın her alanını daraltmaya çalışanlar bilmelidir ki asla özgürlüklerimizden vazgeçmeyeceğiz. Özgürlüklerinden vazgeçmeyen Gülşen’in de kıyafetleri, savunduğu düşünceler ve söyledikleri sebebiyle son zamanlarda sıklıkla hedef gösterildiğini biliyoruz. Bu ay tutuklanan ve ardından ev hapsi şartı ile tutukluluğu sonlandırılan Gülşen üzerinden tüm topluma verilmeye çalışılan gözdağını kabul etmiyoruz. Gülşen’e yapılan tüm bu saldırıların ve hedef göstermelerin eşit ve özgürce yaşamaktan vazgeçmediği için olduğunun farkındayız. Gülşen’i 4 ay önce söylediği sözler nedeniyle adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağını değerlendirerek tutuklayanlar; sıra şiddet gösteren, ölümle tehdit eden, istismardan yargılanan erkeklere geldiğinde ne adalet mekanizmalarını bu kadar hızlı işletiyor ne de gereken tedbirleri alıyor. Yasalar etkin uygulansaydı Beyza, Ezgi ve daha birçok kadın hala hayatta olabilirdi. 

Bakanlık, Gerçekleri Manipüle Etmesin!

İçişleri Bakanlığı 2022’nin ilk 7 ayında 151 kadın cinayeti olduğunu açıkladı. Bizim verilerimize göre 2022’nin ilk 7 ayında 188 kadın cinayeti gerçekleşti. Verilerimizde kadınlar bir sayıdan ibaret değil. Her birinin ismini ve hikayesini biliyoruz. İçişleri Bakanlığına soruyoruz; Hangi kadının ölümü sizin için kadın cinayeti değil? Daha da ötesi kadın cinayeti ifadesi sizin için ne anlama geliyor? Bakanlık, verileri manipüle etmesin, doğru ve güvenilir veriler yayınlasın. Kadın cinayeti tanımını doğru yapsın! 

Ayrıca içişleri bakanlığının verilerinde şüpheli kadın ölümlerine dair bir şey göremiyoruz. Etkin soruşturma yürütmediğiniz için birçok kadının ölümü şüpheli kaldı. 

Siyasi iktidar kadın cinayetlerini az göstermeye çalışsa da şüpheli ölümleri yok saysa da biz her kadın cinayetinin her şüpheli ölümün peşinde olacağız. Siz üzerini örtmeye çalıştıkça biz her yerde o kadınların isimlerini haykıracağız. Bu ay İzmir’de Aslıhan Sinem Çiçek, Dilek Karcı, Ezgi Zerkin ve Hanife Çakıcı için meydanlardaydık ve bütün kadınlar için meydanlarda olmaya devam edeceğiz!

Üniversite Kadın Meclisleri

YKS yerleştirme sonuçları açıklandı. Üniversiteli kadınlar ile mücadelemizi büyütüyoruz, üniversiteye ve mücadeleye hoşgeldiniz. Özgür, eşit ve demokratik üniversiteleri birlikte kazanacağız!

6284 ve Sonuçları

Şiddet uygulayanlara uzaklaştırma, yakın koruma gibi birçok tedbiri düzenleyen; kadınları maddi olarak güçlendirmekten kimlik bilgilerinin değiştirilmesine kadar birçok hak tanıyan ve kadın örgütlerinin yıllarca süren mücadelesi sonucu yürürlüğe giren 6284 sayılı kanun etkin uygulandığı takdirde kadınları koruyor. Kadınları korumak ve şiddeti önlemek için getirilen 6284 sayılı kanun yasalaşması İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanmasının ardından mümkün olabilmiştir. 

2,5 yaşındaki Müslüme Yağal, kaybolduktan 9 gün sonra Mersin’de ölü bulunmuştu. Bilirkişi raporunda dedesi Hasan Yağal tarafından cinsel istismara uğradığı ve öldürüldüğü ortaya çıktı. Yapılan daha önceki incelemelerde failin Müslüme’nin annesine de cinsel istismarda bulunduğu öğrenilmişti.

2016’da İzmir’de yaşayan Sibel Çelik, Halil Yılmaz tarafından cinsel istismara uğramıştı ve yakılarak öldürülmüştü. Almanya’ya kaçan fail 6 yıl sonra Türkiye’ye iade edildi ve tutuklandı.

Geçtiğimiz sene Ankara’daki evinde şüpheli şekilde ölü bulunan Ceren Ünal’ın dosyasına “intihar” olduğu kararı verilerek takipsizlik verildi. Soruşturmada, Ceren’in tırnağındaki erkek DNA’sının incelenmemesi ve cep telefonunda inceleme yapılmaması gibi birçok ihmalden dolayı avukatlarımız itiraz sürecini başlattı.

16 Mart’ta İstanbul’daki evinin balkonundan düşerek hayatını kaybeden Ece Kılıçaslan’ın şüpheli ölümü hala açığa çıkarılmadı. Savcılık soruşturması 5 aydır tamamlanmadı, adli rapor sağlanmadı ve gizlilik kararından dolayı dosyaya avukatlar erişemiyor.

Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, kendisini ölümle tehdit eden ve tutuksuz yargılanan Mustafa Yücel’in elektronik kelepçesini kırdığını ve izlemden düştüğünü öğrendi. Asayiş İzleme Biriminin Şenol’u arayarak kendi tedbirlerini sıkılaştırması gerektiğini söylediği öğrenildi.  

İzmir’de 20 yaşındaki Havva Demirci birlikte yaşadığı Emre Duran tarafından kıskançlık bahanesiyle darp etti ve 51 defa bıçakladı. Yapılan kontrollerde failin ‘gasp’, ‘cinsel saldırı’ ve ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçlarından kaydı olduğu ortaya çıktı.

İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6824’ün tam ve etkin uygulanmasının kadınlar için ne kadar hayati olduğunu tüm bu örnekler göstermektedir. Kadınların etkin korunması için tedbir kararları uygulanmalı, süreç takip edilmeli, devletin tüm birimleri kadınların haklarını korumalı ve görevini yerine getirmeyen kamu görevlileri cezasız kalmamalıdır. 

Şüpheli kadın ölümleri derhal aydınlatılmalıdır

İstanbul’da 32 yaşındaki 5 çocuk annesi Hadel Alhadad balkondan düşerek hayatını kaybetti. Hadel evli olduğu erkekle sorunlar yaşadığı için İstanbul’daki kardeşinin yanına gelmişti. Kardeşi duş alırken atladığını söyledi ancak Hadel’in kıyafetleri ve kol çantası üzerindeydi. Hadel’in kardeşi gözaltına alındı.

Samsun’da 23 yaşındaki Kader Keskin, oturduğu apartmanın önündeki kaldırımda ölü bulundu. Kader’in oturduğu daireden düşmüş olabileceği değerlendiriliyor. 

İstanbul’da 28 yaşındaki Selen Horlu yaşadığı dairede ölü olarak bulundu. Evde yapılan araştırmada kimyasal madde bulundu.

İstanbul’da yaşayan 60 yaşındaki Zeynep Demircan, evli olduğu Abdüllatif Demircan’ın silahını temizlerken yanlışlıkla ateş alması bahanesiyle öldürüldü. Fail adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 

İstanbul’da bir rezidansın 8. katından atladığı öne sürülen 17 yaşındaki Manel Zohaira Bentchikou'nun ölümüyle ilgili ağabeyi Abdulmalek Bentchikou gözaltına alındı. Şüphelinin polise verdiği ifadede, kız kardeşinin telefonunda sevgilisiyle uygunsuz fotoğrafları görünce aralarında tartışma çıktığını ve sonrasında pencereden atladığını söylediği öğrenildi.

Ağustos Ayında Kadınlar ile ilgili Neler oldu?

Taliban'ın Afganistan'ı ele geçirmesinin birinci yıl dönümünde sokağa çıkan kadınlar, Taliban'ın havaya ateş açmasına rağmen eylemlerine devam etti.

İskoç Parlamentosu tarafından onaylanan Kadın Hijyen Ürünleri Yasası'na göre, ihtiyacı olan herkese ücretsiz hijyenik ürünler sağlanması, yetkililer için yasal bir zorunluluk haline getirildi. Bunun üzerine Türkiye’de bir marka TBMM’ye bu konu hakkında pedlerdeki KDV’nin %1’e düşürülmesi ile ilgili dilekçe verdi.

Zeytinli Rock Festivali’nin ardından Milyonfest de iptal edildi. Gerekçe olarak festival alanının özel çevre koruma bölgesinde olduğu gösterildi.

Ağustos ayında öldürülen 33 kadının yaşam mücadelesi hikayeleri

Adana’da 28 yaşındaki 3 çocuk annesi Melek Yıldırım birlikte olduğu Ramazan Ü. tarafından uykusunda bıçaklanarak öldürüldü. Ramazan Ü., Melek Yıldırım’a daha önce defalarca şiddet uygulamıştı. Ramazan Ü. Gözaltına alındı.

Balıkesir’de 43 yaşındaki Susenber Özdemir boşanma aşamasında olduğu Dursun Özdemir tarafından silahla vurularak öldürüldü. Fail olayın ardından intihar etti. 

İstanbul’da 16 yaşındaki Beyza Doğan, daha önce 35 kez şikayet ettiği Selim Tekin tarafından evine zorla girilerek silahla öldürüldü. Koruma kararı da olduğu bilinen Beyza Doğan’ın, fail tarafından daha önce kaçırıldığı da ifade edildi. Tüm bu suçlardan yargılanmasına rağmen fail hiç tutuklanmadı. Cinayetin ardından da intihar etti. 

Gaziantep’te 29 yaşındaki Hamide Şeyh Müslim birlikte olduğu Ümit Dur tarafından silahla öldürüldü. Hamide Şeyh Müslim uzun süredir sistematik şiddete maruz kalıyordu ve bu yüzden ayrılmak istedi. Almış olduğu uzaklaştırma kararının bitmesinden bir ay sonra Ümit Dur, Hamide Şeyh Müslim ve ailesinin yaşadığı konuta gelerek Hamide’yi ve engelli kardeşini öldürdü, annesini de ağır yaraladı. Fail ve faile yardım eden iki kişi tutuklandı.

Konya’da 36 yaşındaki dört çocuk annesi Fadim Süner evli olduğu Bayram Süner tarafından silahla vurularak öldürüldü. Fadim Süner boşanmak için dilekçe vermiş ancak çocuğu evleneceği için dilekçeyi çekip, boşanmayı kısa bir süreliğine ertelemişti. Daha önce ise uzaklaştırma kararı aldığı belirtildi. Fail tutuklandı. 

İzmir’de yaşayan 2 çocuk annesi Dilek Karcı evli olduğu Ergün Karcı tarafından av tüfeği ile vurularak öldürüldü.

Tekirdağ’da 25 yaşındaki Mehlika Derici birlikte olduğu Selçuk Çetiner tarafından kıskançlık bahanesiyle uçurumdan atılarak öldürüldü. Failin aynı uçuruma atlayarak intihar ettiği öğrenildi.

Çanakkale’de yaşayan 38 yaşındaki Ayşe Korur, boşanma aşamasında olduğu Gencay Korur tarafından av tüfeğiyle vurularak öldürüldü. Fail daha sonra sosyal medya hesabından “Ben namusumu temizledim herkese duyurulur” notuyla paylaşım yaptı.

İzmir’de 31 yaşındaki Ezgi Zerkin, boşanma aşamasında olduğu ve hakkında uzaklaştırma kararı aldığı Deniz Özarslan tarafından ateşli silahla vurularak öldürüldü. Fail hala yakalanamadı. Failin daha önce iki kadını silahla tehdit etmekten 5 ay hapis cezasına çarptırıldığı öğrenildi.

İzmir’de 33 yaşındaki 2 çocuk annesi Hanife Çakıcı, sürekli olarak şiddet gördüğü evli olduğu Haydar Çakıcı’dan kaçmak için otobüs terminaline gittiği sırada Haydar Çakıcı tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Hanife’nin daha önce fail hakkında uzaklaştırma kararı aldırdığı öğrenildi.

İzmir’de 27 Temmuz’da otoban kenarında bulunan Aslıhan Sinem Çiçek’in hayatını kaybettiği öğrenildi. Aslıhan’ın ölmeden önce 3 isim vermesine rağmen yalnızca üzerinde suç aleti ve Aslıhan’ın telefonu bulunan Burak Kaya’nın gasp suçlamasıyla tutuklandığı öğrenildi.

Adana’da 80 yaşındaki yatağa bağımlı Alzheimer hastası olduğu öğrenilen Neriman Güngör, oğlu Şeref Güngör tarafından yastıkla boğularak öldürüldü.

İstanbul’da 63 yaşındaki Mihriban Arduç, bir kafede Hakan Asilkan tarafından ateşli silahla vurularak öldürüldü. Failin ‘kasten yaralama’ suçundan da kaydı olduğu öğrenildi.

Antalya’da 3 çocuk annesi Şenay Ayvaoğlu boşanma aşamasında olduğu ve daha önce 2 kere hakkında uzaklaştırma kararı aldığı Serkan Ayvaoğlu tarafından ateşli silahla vurularak öldürüldü.

Afyon’da 37 yaşındaki Sibel Uyanık kıskançlık bahanesiyle evli olduğu Mehmet Ali Uyanık tarafından ateşli silahla öldürüldü. Fail önce Adil D. ve oğlu İbrahim D.’yi kahve önünde vurdu, ardından Sibel Uyanık’ı kaçıp saklandığı bir iş yerinde öldürdü. Ardından sosyal medya üzerinden “İntikam benim işim.” paylaşımı yaptı.

Aydın’da 22 yaşındaki Filiz Girgin sosyal medya paylaşımından rahatsız olması bahanesiyle evli olduğu Levent Girgin tarafından av tüfeğiyle evinde vuruldu. Hastaneye kaldırılan 2 çocuk annesi Filiz Girgin hayatınız kaybetti.

İzmir’de 32 yaşındaki Berivan Uslu boşanma aşamasında olduğu Recep Uslu tarafından evde ateşli silahla öldürüldü. Berivan Uslu babasının evinde kalıyordu. Fail eve balkondan tırmanıp Berivan Uslu ile beraber babasına ve iki kız kardeşine de ateş etti. Baba Şemsettin Çelik öldü, kız kardeşleri ağır yaralandı. Failin daha önce de Berivan Uslu’yu bıçakladığı ve şikayetçi olmaması için darp ettiği öğrenildi.

Ankara’da yaşayan Ayşen Çöl’ün 2 ay önce evli olduğu Durmuş Çöl tarafından kafasına çekiçle vurularak öldürüldüğü ortaya çıktı. Durmuş Çöl mal varlığı nedeniyle Ayşen Çöl ile tartıştıklarını kafasına çekiçle vurarak öldürdüğünü ve folyoya sarıp evin bahçesine gömdüğünü itiraf etti. 

Sinop’ta 52 yaşındaki Gülten İnan aralarında borç alacak meselesi olduğu iddia edilen Kadir Karabulut tarafından bıçaklanarak öldürüldükten sonra aracı ile birlikte yakılıp göle atıldı. 

Çanakkale’de 60 yaşındaki Ülkü Akın evli olduğu kişinin yeğeni olan 14 yaşındaki S. A. tarafından pompalı tüfek ile öldürüldü.

Şırnak’ta 17 yaşındaki Firdevs Babat kaybolduktan 2 gün sonra Hezıl Çayı’nda ölü bulunmuştu. Birlikte olduğu Ahmet Babat tarafından ateşli silah ile öldürüldüğü ve dereye atıldığı ortaya çıktı.

Kilis’te dağlık alanda cesetleri bulunan 50 yaşındaki Nura Hac Süleyman ve 13 yaşındaki kızı Riham Ali Elmuhammed’in, akrabaları Şerif Hac Süleyman tarafından bıçaklanarak öldürüldüğü ortaya çıktı.

Şırnak’ta 37 yaşındaki Leyla Karaaslan, kızları 17 yaşındaki Derya Karaaslan, 16 yaşındaki Melek Karaaslan ve 13 yaşındaki Şerife Karaaslan ile birlikte evli olduğu Hasan Karaaslan tarafından pompalı tüfekle öldürüldü. 

Konya’da 45 yaşındaki Sanem Gürbüz, evli olduğu Hüsnü Gürbüz tarafından tüfekle öldürüldü. 

Artvin’de yaşayan Rita Egnatashvili, evli olduğu Şakro Egnatashvili tarafından kendisini aldattığı bahanesiyle ateşli silahla öldürüldü. Failin daha sonra aynı silahla intihar ettiği öğrenildi.

İstanbul’da yaşayan 45 yaşındaki Sevtap Akbacı, 21 yaşındaki kızı Muazzez Gezici ile birlikte eskiden evli olduğu Korkut Gezici tarafından kendisini aldattığı bahanesiyle öldürüldü. 

Sinop’ta 48 yaşındaki Sultan Karaaslan evinde 9 yerinden bıçaklanmış şekilde bulundu, hastaneye kaldırılan Sultan, hayatını kaybetti. Sultan’ın evinden çıktığı tespit edilen ve üzerinde kan izlerine rastlanan Akif A. tutuklandı.  

Aydın’da 33 yaşındaki Necla Aydoğdu, evli olduğu Mustafa Aydoğdu tarafından kesici alet ile öldürüldü. 

*Raporumuz: Her ay basına yansıyan kadına yönelik şiddet haberlerinde davalar, yeni yaşanan olaylar ve kadın hareketine dair ayrıntılar yer almaktadır. Bizler, basına yansıyan haberleri ve doğrudan bize gelen başvuruları derleyerek bir sayıya ulaşıp, bu çerçevede raporumuzu hazırlıyoruz. Kadın Cinayeti raporumuzu Femicide kavramına göre ele alıyor, bir araya getiriyor ve değerlendiriyoruz. Yani Femicide kavramına göre; “embriyodan cenine, bebekten çocuğa, erişkinden yaşlıya kadar tüm kadın cinsiyetteki bireylerin sadece cinsiyetlerinden dolayı ya da toplumsal cinsiyet kimliği algısına aykırı eylemleri bahane edilerek, bir erkek tarafından öldürülmesi ya da intihara zorlanmasıdır. Femisidler salt kadın cinsiyetteki insanların öldürüldüğü cinayetler olarak algılanmamalıdır. Nefretle işlenen bu cinayetlerde, saldırıya uğrayan şey kadın kimliğidir.”