Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Şubat 2023 Raporu
2023 Şubat Raporu*
Şubat Ayında 11 Kadın Cinayeti, 12 Şüpheli Kadın Ölümü
Her ay raporlarımızda belirttiğimiz gibi tutmuş olduğumuz verilerin kaynağı basına yansımış haberlerdir. 6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremden itibaren bütün gündemimiz tabii olarak deprem, öncesinde ve sonrasında yapılan ihmaller, yapılması gerekenler ve yapılmayanlar oldu. Deprem 10 ilde bu denli yıkım oluşturmuşken, on binlerce kişi enkaz altındayken tüm gözler de deprem bölgesindeydi. Bu durum çok doğal olmakla birlikte yine bu durum sebebiyle kadın cinayeti ve şüpheli kadın ölümü haberlerinin basına tam olarak yansımadığı kanaatindeyiz. Depremde hayatını kaybedenlerin de kadın cinayeti ve şüpheli kadın ölümleri gerçekliğini açıklamak da devletin görevidir. Yıllardır bu görevini yerine getirmeyen siyasi iktidar, ne pandemi sebebiyle ölenlerin ne de depremde ölenlerin sayısını şeffaf bir şekilde açıklamamıştır. Yetkililerin yapmadıklarını biz kendi imkanlarımızla yapmaya çalışıyoruz. Yetkililerin yıllardır şeffaf bir şekilde yayınlamadığı aksine manipülasyon malzemesi haline getirdiği kadın cinayeti ve şüpheli kadın ölümü verilerini basına yansıyan ve doğrudan bize gelen başvuruları derleyerek raporlamaya devam edeceğiz. Depremde ölümlerin de kadın cinayetlerinin de verisinin üzerini örtemeyeceksiniz, takipçisi olacağız!
4 kadın hayatına dair karar almak istemesi bahanesiyle öldürüldü
Bu ay 11 kadın cinayeti işlenmiş, 12 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur. Öldürülen 11 kadından 4’ü boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesi ile, 2’si ekonomik bahane ile öldürüldü. 5’inin ise hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi. 5 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilememesi, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur. Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor.
Her biri birer yaşam olan kadın kardeşlerimizin isimlerini sizinle paylaşmak isteriz:
KADIN CİNAYETLERİ
|
Yeter Zorba
|
Sevim Tetik
|
Bahar Kırbaş
|
Zeliha Nur Sümüş
|
Ayşegül Şimşek
|
B. G. T.
|
Gülistan Yüksekova
|
Filiz Ulusoy
|
Melis Ulusoy
|
Cansu Güneş
|
Leyla Seyidova
|
|
|
|
|
ŞÜPHELİ KADIN ÖLÜMLERİ
|
Ayşe Uysal
|
Emine Metin
|
Hamide Salt
|
Ayten Erişi
|
Ayşe Ekti
|
Aysel Egin
|
Mimet Ş.
|
Emine Gök
|
İrem Öksüzali
|
Fatma İ.
|
Berna Shermetova
|
ve kimliği tespit edilemeyen 1 kadın
|
|
|
|
İllere göre Ocak ayının kadın cinayetleri verileri ise şöyle:
KADIN CİNAYETLERİ
|
Ankara
|
2
|
İstanbul
|
2
|
Giresun
|
1
|
Kocaeli
|
1
|
Aydın
|
1
|
Afyonkarahisar
|
1
|
Manisa
|
1
|
Samsun
|
1
|
Antalya
|
1
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
ŞÜPHELİ KADIN ÖLÜMLERİ
|
Antalya
|
2
|
Sakarya
|
1
|
Samsun
|
1
|
Şırnak
|
1
|
Şanlıurfa
|
1
|
İzmir
|
1
|
Tekirdağ
|
1
|
Ordu
|
1
|
Konya
|
1
|
Bursa
|
1
|
Kahramanmaraş
|
1
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kadınlar kimler tarafından öldürüldü?
Şubat ayında öldürülen 11 kadının 4’ü evli olduğu erkek, 3’ü eskiden evli olduğu erkek, 1’i birlikte olduğu erkek, 1’i babası, 1’i kardeşi ve 1’i tanıdığı kişi tarafından öldürülmüştür. Bu ay kadınların %36’sı evli olduğu erkek tarafından öldürüldü.
Kadınlar en çok evlerinde öldürüldü
Kadınların 9’u evinde, 1’i sokakta ve 1’i arabada öldürülmüştür. Bu ay öldürülen kadınların %82’si evlerinde öldürüldü.
Kadınlar en çok kesici alet ile öldürüldü
Bu ay öldürülen kadınların 6’sı kesici aletlerle ve 5’i ateşli silahlarla öldürüldü. Bu ay öldürülen kadınların %55’i kesici aletle öldürüldü.
Kadınların çalışma durumu hala tespit edilemiyor
Kadınların çalışma durumlarını tespit etmek ise çok zor. Önemli olan bu verinin de basın mensupları tarafından dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz. Çalışma hayatına alınmayan ya da istihdamdan uzaklaştırılan kadınlar toplumda oluşan toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılık, şiddet ve kadın cinayetleri tehlikelerine karşı daha korunmasız hale gelmektedir. Bu ay ulaşılabilen veriye göre öldürülen kadınların 1’inin bir işyerinde çalıştığı bilinmektedir. 10 kadının çalışma durumu ise bilinememektedir.
Depremde Ölümleri de Kadın Cinayetlerini de Durduracağız!
2022 Şubat-2023 Şubat arasında 23 kadının öldürüldüğü anda failler hakkında koruma kararı bulunuyordu. 6284 sayılı kanunu ve kapsamındaki tedbirleri etkin uygulamayan siyasi iktidar bu ölümlerin sorumlusudur. Depremde ölümler de kadın cinayetleri de durdurulabilir. Gerekli önlemleri alıp bütünlüklü bir şekilde çözüm üretilmesi gerekiyor. Kadınları korumayı amaçlayan kanunları uygulamayan aynı siyasi iktidar imar kanunlarını, yapı denetim kanunlarını ve deprem yönetmeliklerini de uygulamayarak en az 45 bin yurttaşın ölümüne neden oldu. İhmal etmeyi felsefesi haline getiren siyasi iktidar deprem bölgesini kendi kaderine terk etti. 20 yıllık yönetimleri boyunca hayati önem taşıyan kurumların nasıl içlerinin boşaltıldığına, nasıl işlevsiz hale getirdiklerine, nasıl yolsuzluk iddialarının odağına geldiğine şahit olduk. Tüm bu süreçte yardımlardan daha hızlı ve önce yapılan şey ise halkı susturmaya çalışmak ve halka karşı tehditler savurmaktı. Deprem sürecinde bir dayanışma platformu olarak kullanılan Twitter kapatıldı. İhmalleri eleştiren ve protesto eden yurttaşlar gözaltına alındı.
Bu süreçte deprem bölgesindeki tüm yurttaşların temel insan hakları ihlal edildi. Özellikle kadınlar, çocuklar ve LGBTİQ+’lar bu süreçten daha fazla etkilendi. Güvenlik, fiziksel ve cinsel şiddet riskiyle karşı karşıya kaldılar. Hatay’da Alev Altun, depremde evi hasarlı olduğu için 2 çocuğuyla birlikte eskiden evli olduğu Savaş Altun’un evine dönmek zorunda kaldı. Savaş Altun, Alev’in üzerine uyurken kaynar su döktü. Alev, failin “Dua et seni öldürmedim” dediğini söyledi. Yine Hatay’da Şiraz K. depremde evi hasar gördüğü için çocuklarını boşanma aşamasında olduğu İsmail K.’ye bırakmak zorunda kaldı. Şiraz çocuklarını görmek istediğinde fail tarafından şiddete maruz kaldı.
Tek yaşayan kadınlara ve LGBTİQ+’lara aile olmadıkları gerekçesiyle çadır verilmeyerek barınma hakları ihlal edildi ve ayrımcılık yaşadılar. Güvenlik şüphesiyle çadırkentlerde kalmak istemeyen kadınlara güvenli alan sağlanmadı. Şu an oradaki tüm kadınlar ve çocuklar şiddet tehlikesiyle karşı karşıyalar. Devlet ve kolluk kuvvetleri acilen bu güvenlik riskini ortadan kaldırmalı ve güvenli alanlar oluşturmalıdır. Bu süreçte çocuklar da ihmal edildi. Refakatsiz çocukları korumakla yükümlü tek kurum Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı iken depremden etkilenen çocukların müftü kararıyla siyasal islamın ürünü olan tarikatlara yerleştirildiği ortaya çıktı. Kadınları, çocukları ve LGBTİQ+’ların tüm haklarını savunmaya devam edeceğiz. Hiçbir kadın ve LGBTİQ+ asla yalnız yürümeyecek! Haklarından faydalanamayan kadın ve LGBTİQ+'lar 0(212) 912 42 43 numaralı başvuru hattımızdan bize ulaşabilirler.
Bu sene de her sene olduğu gibi 8 Mart Kadınlar Günü için meydanlardayız. Hep birlikte “Depremde Ölümleri de Kadın Cinayetlerini de Durduracağız!” diyerek ülkenin dört bir yanında meydanları dolduruyoruz. Gelin örgütlü mücadelemizi hep birlikte büyütelim!
6284 ve Sonuçları
Şiddet uygulayanlara uzaklaştırma, yakın koruma gibi birçok tedbiri düzenleyen; kadınları maddi olarak güçlendirmekten kimlik bilgilerinin değiştirilmesine kadar birçok hak tanıyan ve kadın örgütlerinin yıllarca süren mücadelesi sonucu yürürlüğe giren 6284 sayılı kanun etkin uygulandığı takdirde kadınları koruyor. Kadınları korumak ve şiddeti önlemek için getirilen 6284 sayılı kanun yasalaşması İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanmasının ardından mümkün olabilmiştir.
H.K.G.’ye yönelik cinsel saldırı davasının bu ay görülen duruşmasında savcı mütalaasında sanıklar hakkında zincirleme nitelikli cinsel istismar suçundan ceza istedi. Dava 31 Mart saat 09.30’a ertelendi.
Muhammed Can Kardan, işyerine giden Y.T.’yi takip ederek üzerine kova ile kimyasal madde döküp ardından silahla öldürmeye teşebbüs etti.
Muhammed Atıkullah tarafından cinsel istismarın ardından öldürülen Ayşegül Aydın için görülen davada sanığa “çocuğa karşı, başka bir suçu gizlemek amacıyla kasten öldürme” suçundan hiçbir indirim uygulanmadan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve “çocuğun nitelikli cinsel istismaarı ve alıkoyma” suçlarından 30 yıl hapis cezası verildi.
Cezaevinden kaçarak Neriman Kıvrak’ı öldüren Cemal Şen için görülen davada “haksız tahrik” indirimi uygulanarak 18 yıl hapis cezası verildi.
Pınar Gültekin’in istinaf duruşmasında savcı, sanık Cemal Metin Avcı’nın “tasarlayarak, canavarca hisle öldürme” suçundan cezalandırılmasını ve “haksız tahrik” indirimi uygulanmamasını istedi. Duruşma 10 Mart saat 11.00’e ertelendi.
İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6824’ün tam ve etkin uygulanmasının kadınlar için ne kadar hayati olduğunu tüm bu örnekler göstermektedir. Kadınların etkin korunması için tedbir kararları uygulanmalı, süreç takip edilmeli, devletin tüm birimleri kadınların haklarını korumalı ve görevini yerine getirmeyen kamu görevlileri cezasız kalmamalıdır.
Şüpheli kadın ölümleri derhal aydınlatılmalıdır
Bir süredir raporlarımızda da açıkladığımız gibi intihar veya doğal ölüm gibi sunulan şüpheli kadın ölümleri ve şüpheli bir şekilde ölü bulunan kadın sayısında pandemi süreciyle birlikte çok ciddi bir artış yaşanmaktadır. Şüpheli kadın ölümleri, maalesef kadın cinayetlerinden daha da zorlu olabilmektedir. Kadınların öldürülüp öldürülmediği, gerçekten kaza ile mi öldükleri, kadınların toplumsal cinsiyet temelli öldürülüp öldürülmediği (kadın cinayeti olup olmadığı), intihar edip etmedikleri veya intihara sürüklenip sürüklenmediklerinin açığa çıkarılması gerekmektedir.
Şanlıurfa’da 37 yaşındaki Fatma İ. Harran Üniversitesi içerisindeki yapay bir gölette ölü olarak bulundu.
Konya’da bir mezarlıkta vücudunun yarısı toprağa gömülü olarak kimliği belirsiz bir kadın cesedi bulundu.
Sakarya’da 20 yaşındaki İrem Öksüzali yakınları tarafından evinde baygın halde bulundu. Hastaneye kaldırılan kadın tüm müdahalelere rağmen hayata döndürülemedi.
İzmir’de çobanlık yapan Emine Metin dağlık bir alanda karnından ateşli silahla vurulmuş halde bulundu.
Şubat ayında neler oldu?
6 Şubat’ta yaşanan depremin 1. gününde enkaz altında kurtarılmayı bekleyen yurttaşlara ve yakınlarını enkaz altından kendi elleriyle kurtarmaya çalışan depremzedelere sela dinletildi.
Deprem bölgesinde özellikle arama-kurtarma açısından en kritik saatlerde iletişim ve haberleşme imkanları GSM operatörlerinin kullanılamaması sebebiyle kısıtlı kaldı. Sosyal medya üzerinden yardım ve koordinasyon sağlandığı halde depremin 3. gününde bu konuda en faal kullanılan Twitter kapatıldı.
Depremzedelerin geçici barınma sorununu çözmek için birçok farklı seçenek varken ilk gözden çıkarılan üniversiteler oldu. KYK yurtlarının kullanılması için üniversiteler uzaktan eğitime geçti.
Depremin 3. günü Kızılay’ın AHBAP Derneğine 2050 adet çadır sattığı ortaya çıktı.
Diyarbakır’da Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ı protesto eden depremzedeler “halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek” suçlamasıyla gözaltına alındı.
Şubat ayında öldürülen 11 kadının yaşam mücadelesi hikayeleri
Aydın'da 69 yaşındaki Yeter Zorba, eskiden evli olduğu Celal Taşkıran tarafından bir yıl önce hastalıktan vefat eden oğlunun mezarını yaptırmadığı ve mal paylaşımı yüzünden 15 yerinden bıçaklayarak öldürüldü.
Giresun’da Sevim Tetik, evinde ölü bulundu. Yapılan incelemede Sevim’in başında darp izleri bulundu. Ali Tetik'in evli olduğu Sevim Tetik'i başına keserle vurarak öldürdüğü ardından mutfağa giderek kendisini çamaşır ipiyle asıp, yaşamına son verdiği belirlendi.
Manisa’da 25 yaşındaki 1 çocuk annesi Bahar Kırbaş, eskiden evli olduğu Emre Sürün tarafından bıçaklanarak öldürüldü.
İstanbul’da Leyla Seyidova, Erkın Sohbetov tarafından borç para bahanesiyle bıçaklanarak öldürüldü. Failin cinayetin üzerini örtmek için Leyla’yı bazanın altına koyup evi yaktığı öğrenildi.
Samsun’da 30 yaşındaki Zeliha Nur Sümüş, 19 yaşındaki erkek kardeşi Erdemir Sümüş tarafından ateşli silahla vurularak öldürüldü. Ablasının birlikte olduğu Akın Toraman’ı da öldüren fail, ablasını korumak için ateş açtığını amacının öldürmek olmadığını iddia etti.
Antalya’da 30 yaşındaki 1 çocuk annesi Ayşegül Şimşek, 3 yıl önce boşandığı Erhan Onur Eldemir tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Hakkında uzaklaştırma kararı aldığı failin Ayşegül’ü iş çıkışında evinin önünde beklediği ve yanında taşıdığı bıçakla yaraladığı öğrenildi.
Kocaeli’de 25 yaşındaki Cansu Güneş birlikte olduğu ve ayrılmak istediği Erdem Kale tarafından silahla vurularak öldürüldü. Fail Cansu’nun bedenini otoyolun kenarına attı. Fail tutuklandı.
Ankara’da 23 yaşındaki Melis Ulusoy babası olan ve 46 yaşındaki Filiz Ulusoy da boşanma aşamasında olduğu Barbaros Ulusoy tarafından silahla vurularak öldürüldü. Fail aynı zamanda evde olan Filiz Ulusoy’un bir çocuğunu, kardeşi Ediz Ulusoy’u ve bir çocuğunu da öldürdü. Fail olay sonrasında intihar etti.
Afyon’da 51 yaşındaki B.G.T. evli olduğu erkek M.T. tarafından silahla vurularak öldürüldü. Fail intihar etmeye çalıştı.
İstanbul’da dört çocuk annesi 27 yaşındaki Gülistan Yüksekova evli olduğu erkek Volkan Yüksekova tarafından bıçaklanarak öldürüldü. 11 ayrı suç kaydı bulunan fail annesi Ülkiye Yüksekova’yı da bıçakla yaraladı. Fail tutuklandı.









*Raporumuz: Her ay basına yansıyan kadına yönelik şiddet haberlerinde davalar, yeni yaşanan olaylar ve kadın hareketine dair ayrıntılar yer almaktadır. Bizler, basına yansıyan haberleri ve doğrudan bize gelen başvuruları derleyerek bir sayıya ulaşıp, bu çerçevede raporumuzu hazırlıyoruz. Kadın Cinayeti raporumuzu Femicide kavramına göre ele alıyor, bir araya getiriyor ve değerlendiriyoruz. Yani Femicide kavramına göre; “embriyodan cenine, bebekten çocuğa, erişkinden yaşlıya kadar tüm kadın cinsiyetteki bireylerin sadece cinsiyetlerinden dolayı ya da toplumsal cinsiyet kimliği algısına aykırı eylemleri bahane edilerek, bir erkek tarafından öldürülmesi ya da intihara zorlanmasıdır. Femisidler salt kadın cinsiyetteki insanların öldürüldüğü cinayetler olarak algılanmamalıdır. Nefretle işlenen bu cinayetlerde, saldırıya uğrayan şey kadın kimliğidir.”