Melda Onur yazdı: Asmayın, susun...
18.2.2015
Melda Onur'un kendi internet sitesinde yayınlanan yazısını sizlerle paylaşıyoruz:

Dünden beri idam tartışmalarını hayretle izliyoruz.

 

24’üncü dönem başladığı günden beri kadının yaşam tarzı üzerinde yürütülen siyasetin, toplumdaki cinayet tezahürü siyasetçilerin aklına idamı getirmiş. Vatandaş idamı tartışır, savunan olur, olmaz; bu anlamda daha duygusal davranmasını anlarız.

 

Ama devlet aklının asalım, keselim, hadım edelim türünden adına önlem dedikleri yeni cinayetleri tartışır hale gelmesi, bu cinayetlerin nedenini hala görmezden geldiklerini gösteriyor.

 

O halde idama gelene dek neler neler yapılmaz. Neler yapabileceklerini geriye doğru adım adım yazalım:

 

1- Kadın cinayeti işleyenler af kapsamına alınmasın

Gerekçesi: Toplum vicdanı açısından önemli ve idam tartışmalarını dindirir.

 

2- Bu tür cinayetler ağırlaştırılmış müebbet alsın

Gerekçesi: Caydırıcı olacaktır.

 

3- Yaralama hali de dahil olmak üzere tahrik, iyi hal gibi indirimler yapılmasın

Gerekçesi: Kadını öldürmeyi tasarlayan koca ne kadar indirim alacağını, ne kadar yatarı olduğunu bilip, ona göre cinayeti göze alıyor.

Örnek vaka: Ankara’da Arzu Boztaş‘ı kocası öldürmeyip iki kolu ve iki bacağından vurarak kolları ve bacakları koparılmış bebek gibi bıraktı.

 

4- Yasa ve yönetmelikleri uygulayanlar sıkı denetlensin. Uygulamadan doğan ihmal ve ihlallerin cezası artırılsın

Gerekçesi: “Kültürel” gerekçesi altında cinayetlere yol döşeyen uygulama ihlallerini azaltacaktır.

Örnek vaka: Samsun’da Damla Ay, yönetmeliğe rağmen sığınma evinden gönderildi ve 1 saat içinde boşanmak istediği kocası tarafından öldürüldü.

 

5- Yasanın adı ve ruhu doğrudan kadını korusun. Mağdur erkek varsa ona ayrı yasa çıkarırız.

Gerekçesi: Bir mahkemede katil koca “ben bu cinayeti ailemi korumak” için işledim diyerek adı “Ailenin Korunması” diye başlayan “Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” ile kendisini savunmuştu.

 

6- Sağlıksız evlilikler yerine, sağlıklı boşanmalar tercih edilsin. Bunu kanaat önderleri söylesin ki evliliğin helal, boşanmanın haram olmadığını toplum anlasın.

Gerekçesi: Kadın cinayetlerinin büyük kısmı boşanmak istemeyen kocalar ya da eski eşler tarafından işleniyor.

 

7- Kadının yaşam tarzı üzerinden söylemler son bulsun.

Gerekçesi: Kanaat önderleri tarafından evlenme, çocuk yapma, doğurup doğurmama, doğum şekli konularında dayatmalar toplumun katmanlarında cinayetlere neden olabiliyor. Adana’da bir katil, “kürtaj yaptırdığını duydum, öldürdüm” diye savunmuştu kendini.

 

8- Kadından sorumlu bakan kadınlardan yana tavır alsın.

Gerekçesi: O bu tavrı alırsa ona bağlı birimler de, aynı tavrı alacaklardır. Silsile halinde tüm kendisine bağlı kurum ve kururluşların çalışanlarının tavrında değişiklik olacaktır.

 

9- Başbakan ve bakanlar kadının yaşam tarzı konularına girmesin.

Gerekçesi: Onlar girmezlerse, lüzumsuz yaşam tarzı fetvaları duymayız. Kendilerine bağlı kamu kurum ve kuruluşlarının çalışanları da durumdan vazife çıkarmaz.

 

10- Cumhurbaşkanı bu konuda artık susun. Kadın ve erkek eşitliğini sindirmeye çalışsın.

Yöntemi: Her gün 100 kere bir deftere “Kadın ve erkek eşittir” yazsın.