Manisa'da taciz nöbeti tutan kadın kardeşlerimizden haber var
Daha ne kadar öleceğiz? Kaç hayat daha solup gidecek? Sürekli köşebaşlarından, çöp konteynırlarıdan cansız kadın bedenlerinin toplanması canımı acıtıyor. Gece saat 12'de dışarı çıkıyorsa "yollu", açık giyiniyorsa "bu hatun kesin aranıyordur" gibi itamlarınız midemi bulandırıyor. Açık giyinen bir kadın size göre şekil almak zorunda mı? Kılık kıyafet özgürlüğü nerede kaldı? Gece sokakta olan kadın işinden evine dönüyor olabilir. Yada buna sebep aramak bizim haddimize mi düşer? Erkekler nasıl ki kafası bozulduğunda dışarı çıkıp hava alma ihtiyacı duyabiliyorsa, kadınlarında buna ihtiyacı olabiliyor zaman zaman.
Sizin dünyanız sokaklar olabiliyor da, bizim dünyamız neden balkon ve pencerelerden ibaret? Evlerinde otururken öldürülen kadınlarımız var. Bir gece ansızın çalabiliyor ölüm kapıyı, nefes almamızdan bile tahrik olan varlıklar yüzünden. Taciz et, sen erkeksin. Tecavüz et, sen adamsın. Yok bunlar yetmedi baktın ki kendi intihar etmiyor, öldürmeden olur mu? Sonrada mahkemede "onunda buna rızası vardı" dersin. Ceza indirimi alır en kötü ihtimal üç sene yatıp çıkarsın.
Kayseri'de okuluna gidip gelen Cansel Buse'nin matematik ögretmeni tarafından tecavüze uğramasını, üstelik babasının polis olmasına rağmen ona bunu anlatamamasını ve onun beylik tabancasıyla kafasına sıkarak intihar etmesini hiçbir cümle açıklayamaz. Peki, Manisa'da abisinin tecavüzüne uğrayan 22 yaşındaki Aysun'un günahı neydi? Böyle varlıklara insan demeye dilim varmıyor. Aysun ne yaptı sanıyorsunuz? Erkek arkadaşının tabancasıyla kalbine sıktı. Ardında ondan geriye sadece "Hayattan bıktım" notu kaldı. Aysun, Cansel Buse, Özgecan gibi nice kadınlarımız var. Bunlar sadece bilinenler ne yazık ki.
2015 yılından bu güne kadar 414 kadın cinayeti var. Hepsinin hayat hikayesini bilmiyoruz. Ve çoğu insan onlara sayı gözüyle bakıyor. Yitip giden hayatları düşünmeden. Unutarak, unutturmaya çalışarak bir yere varamazsınız. Varamayacaksınız. Ne güzel de demiş Neşet Ertaş; "Kadınlar insandır. Biz erkekler ise insanoğlu." İşte tüm mesele bunu anlamakta. Sizler bizleri öldürerek geleceğinizi öldürdüğünüzün farkında değilsiniz. Bu dünyada biz de varız! Sokaklarda, balkonlarda,pencerelerde. Biz her yerdeyiz! Ama bunu haykırdıkça öldürdünüz bizleri. Sonbahar gelmeden, dalından kurumamış yapraklarımızı döktünüz. Korkutamayacaksınız. Yıldıramayacaksınız. Biz hep aynı şeyi haykıracağız; "Biz kadınız! Biz her yerdeyiz!"
YAZAN: FATMA NUR ALACA