Gülsüm Kav: Kadınlar Referandumda da Asla Yalnız Değildir
Anayasa referandumunun sonucu, tüm toplumu derinden etkileyecek ancak kadınların hayatını olumsuz yönde tümüyle değiştirecek sonuçlar yaratacak. Türkiye’li kadınlar da bunun farkında: araştırmalara göre önde giden “Hayır” tercihinde, kadın oranının daha fazla olması bunu gösteriyor.
“Evet” tercihinde ise hükümete daha önceki seçimlerde oransal olarak daha fazla destek veren kadınlar, beklenenin tersine bu defa kararsız. Haklı bir tereddüt ile başkanlık sisteminin erkeklerden daha zor yaşadıkları ve giderek de zorlaşan hayatlarına ne getireceğini soruyorlar.
Kadınlar, tarihin en eski eşitsizliğine maruz bırakıldıkları için her zaman daha fazla hakka ihtiyaç duyar ve her yönetim sistemi değişikliği bu haklara yaptığı etkilere bağlı olarak, hayatlarında bambaşka etkiler yaratır. Bu yüzden defalarca deneyimledikleri dersler ışığında seçim yaparken çok düşünceli hareket etmeyi öğrenmişlerdir.
Mücadele ile elde ettikleri oy kullanma hakkının kıymetini de çok iyi bilirler. Bir nefes kadar ihtiyaç duydukları kurtuluş ümidiyle, sorunlarına çözüm sunan seçeneği düşünerek seçerler. Bu yüzden çoğunlukla ümit yaratan “değişimleri” destekler, her yeni dinde, her devrimde uğruna ilk ölenler de olurlar ama değişim ümidi yaratmayan tüm seçeneklere karşı son derece ketumdurlar. Hayat kadınlara bunları öğretmiştir, ellerinde büyük güçlüklerle elde ettikleri hakları söz konusu olunca dünyanın en korumacıları; en inatçı vazgeçmeyeni de onlardır.
Birlikte yazacağımız “hayır” destanımızda, onların maceraları vardır.
Kadınlar şimdi tüm Türkiye’nin nefes alabilmesinde çok önemli bir roldeler. Anayasa referandumunun sonucunu, farklı nedenlerle “hayır” diyenlerin; şu anda birbirinden ayrı kuvvetlerin bir şekilde birleşik; ortak büyük bir güç olup olamaması belirleyecek.
“Hayır” diyenleri ayrıştırmak ve parçalamak isteyenlere karşı, “birleştirici” çekim merkezlerine ihtiyaç var. Kadınların içinde bulunduğumuz dönem boyunca haksızlıkları durdurabilmiş, kazanım elde edebilmiş mücadelesi de, bunu sağlamakta önemli bir imkan yaratıyor.
Bunu sağlamak için önce Hayır diyen tüm kadınların birleşik kuvveti şart. Farklı nedenlerle Hayır diyor olabiliriz, ama bizim kadın olmaktan doğan ortak derdimiz ve edindiğimiz ortak tarihsel dersler var. Oy hakkımızı da böyle kazanmıştık; birbirinden farklı milyonlarca kadının ortak mücadelesi ile. Hayatımıza oy hakkımızı; kendi hayatımıza hakim olabilmemizi de böyle savunabiliriz. Bunu başardığımızda; kadınların birleşik gücünün çok önemli iki etkisi olacaktır:
- Şu anda tereddüt içinde olan kadın kardeşlerimiz bizden kuvvet alacaklar, haklarının geri alınmasına onlar da kararlılıkla “Hayır” diyecekler, kadınları kazanacağız
- Genelde Hayır’ın kazanması için farklı Hayırların parçalı ve etkisiz halden kurtulup, onları ayırmak isteyenlere karşı tüm yurttaşların hayırlarının ortak bir güç olması şart. Kadınların birleşmesi, tüm toplumun hayırlarının birleşmesinde itici kuvvet olabilir.
Nüfusun ve seçmenin yarısını oluşturan kadınların elbette farklı dünya görüşleri var. Ama hiç birimizin farklı düşünemediği ortak sorunlarımız ve taleplerimiz var:
- Şiddetten kurtulmak, çocukları istismardan korumak istiyoruz.
- Geçim derdinden, borç yükünden kurtulmak istiyoruz.
- Medeni haklarımızı, seçtiğimiz yaşam tarzını özgürce yaşamak, hayatımızı etkileyen kararları zorla değil kendi istediğimizle almak istiyoruz.
- Güvenlik ve huzur içinde yaşamak istiyor, ölüm istemiyoruz.
- Haklarımız ihlal edildiğinde adalet arayacağımız bağımsız yargı ve tarafsız cumhurbaşkanı istiyoruz.
Anayasa kadınların bu ihtiyaç ve taleplerine çare olacak mı?
Buna verilen tek yanıt, Cumhurbaşkanını kararname çıkarma yetkisidir ve KHK’ların sorun çözmekte tek başına ne kadar etkisiz olduğunu OHAL dönemi boyunca bizzat yaşıyoruz. Olamaz da çünkü sorunlarımız çok katmanlı, çok bileşenli, çok aktör gerektiren ve hızlı tek yönlü kararlarla değil, sağduyulu ortak akıl ile çözülecek niteliktedir. Çözümü yalnızca her yurttaşın iradesinin yansıdığı parlamento sağlayabilir.
Parlamento güçlü olmaz ise kadınlar güçlü olamaz.
Kadınların güç kazanmasının yolu bu yüzden parlamenter sistemi savunmak, referandumda “hayır”da netleşmek ve birleşmektir. Birbirinden farklı hayır diyen kadınlar buluşup güçlenirse şu anda tereddüt içinde olan kadın kardeşlerimiz de kuvvet kazanır. Yüzyıllık haklarımızın geri alınmasına; yeniden köle olmaya Türkiye’li kadınlar elbette razı olmayacaklar. Ama bazılarımızın daha fazla cesarete ihtiyacı olabilir. Şimdi de onları asla yalnız yürütmeyelim.
Hiçbir kadın içinden geçirdiği “istemiyorum, hayır”ında asla yalnız kalmasın, kadınlar kazansın.
* Yazının VeGaste'de yayınlanan linki: http://www.vegaste.com/kadinlar-referandumda-da-asla-yalniz-degildir/