Kimse kusura bakmasın bugün 8 Mart
9.3.2017
Bugün Dünya Kadınlar Günü daha doğrusu Dünya Emekçi Kadınlar Günü; haliyle bugünün konusu, biz kadınlar. Medya, basın, dergiler, yazılar hep bizden bahsedecek, ataerkil düzenin kadınlardan aldığı haklar sanki birgünlüğüne olsun geri veriliyormuş gibi yapılıp tabiri caizse ağzımıza bir parmak bal çalar gibi yapıp ertesi gün hayatlara kaldığımız yerden devam edeceğiz. Zaten özel günlerin ritüeli bu değil midir?

Bugün Dünya Kadınlar Günü daha doğrusu Dünya Emekçi Kadınlar Günü; haliyle bugünün konusu, biz kadınlar. Medya, basın, dergiler, yazılar hep bizden bahsedecek, ataerkil düzenin kadınlardan aldığı haklar sanki birgünlüğüne olsun geri veriliyormuş gibi yapılıp tabiri caizse ağzımıza bir parmak bal çalar gibi yapıp ertesi gün hayatlara kaldığımız yerden devam edeceğiz. Zaten özel günlerin ritüeli bu değil midir?

Peki hiç merak ettiniz mi 8 Mart nasıl 8 Mart olmuştur?

Aslında her şey ataerkil düzenin vazgeçilmez unsuru olan kapitalizmle başlıyor. Çünkü ataerkil toplumsal düzenin her yerinde olduğu gibi işçi sınıfında da kadın-erkek ayrımı var ve kadın gücü daha ucuz. 8 Mart 1857’ de günde 16 saat ve düşük ücretle çalıştırılan tekstil işçisi kadınlar New York’ta greve girerler. Bu grev, bu direniş öyle ses getirir ki diğer işçiler de greve girer ve kadınların ayaklanmasıyla başlayan büyük bir işçi direnişi doğar. 1908 yılında 15 bini aşkın emekçi kadın daha az iş saati, daha yüksek ücret ve oy hakkı için yürüyüş yapar. Büyüyen kadın dayanışmasını Sosyalist Parti destekler ve 1909 yılının 28 Şubat’ ı Ulusal Kadınlar Günü ilan eder ve akabinde büyüyen kadın dayanışması  “20.000’ in Ayaklanması” adı altında 3 aylık greve girer; fakat bu devasa dayanışma kanunlarda herhangi bir değişime sebep olmamıştır, ta ki 25 Mart 1911 günü Triangle fabrikasında çıkan yangına kadar. Bu fabrikada çalışan 16-23 yaş arası 123’ ü kadın 23’ü erkek işçi kapalı kapılar arkasında sıkışarak, boğularak, yanarak ve camlardan atlayarak can verirler.

Bu sırada “Uluslararası Sosyalistler” in kurucu olan muhteşem kadın Clara Zetkin’in 1910yılında yaptığı kadın konferansında “KADINLARIN SORULARININ BELİRLENMESİ VE TARTIŞILMASI ADINA ULUSLARARASI BİRGÜN” çağrısı kabul edilir ve 19 Mart olarak belirlenen bugün, birçok ülkede kadınların eylemlere katılarak ayaklanmasını sağlasa da her ülke için eylemlerde net birgün üzerinde birlik sağlanmaz.

8 Mart’ı 8 Mart yapan ise 1917 yılının 8 Mart günüdür. O gün Rusya’da kadınların  “ekmek ve barış” adlı ayaklanması başlar ve bu ayaklanma sayesinde Rusya’da kadınlar oy verme hakkı kazanırlar. Birincil olarak kadınların başlattığı bu devrime, kadınların direnişine atfederek Dünya Kadınlar Günü, Sosyalist platform tarafından 8 Mart olarak kabul edilir. Birleşmiş Milletler’in buna resmiyet kazandırması ise 1975 yılını bulur.

Peki bu denli emek, dayanışma ve direniş ile kazanılan 8 Mart için Türkiye’ de oluşturulan algı nedir? Güzellik salonları bugüne özel tüm vücut ağda ve epilasyonda indirim yapmış; yaşasın “erkeğine” güzel görünmek için kıllarından vazgeçen yürekli kadınlar! Tekstil ürünlerinde de indirim varmış; yaşasın eşi/sevgili nasıl giyinmeni istiyorsa öyle giyinen kadınlar! Ütü’de, süpürgede de indirim var; yaşasın (ataerkil tarafından) ev işlerinden başka vasıf görülmeyen kadınlar! Kuyumcularda da kesin pırlanta indirimi vardır; yaşasın eşi/sevgilisi tarafından baskı görüp ya da aldatılıp pırlanta ile unutup sevinen kadınlar! Unutamadan çiçekçilerde de indirim var;  kadınlar çiçektir ya hani! (Buna en muhteşem cevabı KEİG vermişti, hatırlayalım; kadın kadındır çiçek babandır.)

Evet kadınlar kimse kusura bakmasın. Emekçi kadınların direne direne, canlarından ola ola, maaşlarından ola ola, konferanslar vererek,  örgütlenerek, dayanışarak var ettikleri 8 Mart sizin pırlantanız ya da çiçeğiniz için değildir. 8 Mart sizlerin içini boşaltabileceği birgün değildir. Bugün direnen kadınların örneğin oy hakkına nasıl sahip olduklarını anlama günüdür. Bugün kadınların hala daha tam anlamıyla sahip olamadığı fırsat eşitliği için mücadele etme günüdür. Bugün erkeğin rahatına göre kurulmuş bu düzüne karşı mücadele etme günüdür. Bugün şort giydi diye tekmelenen, eşleri tarafından öldürülen kadınları unutmayıp bu eril düzüne karşı dayanışma günüdür. Bugün sokaklarda yürüyen, dayanışan, örgütlenen kadınların çağrısına kulak verip erkek üstünlüğü üzerine kurulu bu sisteme karşı tek bir ses olma günüdür.

Haydi kadınlar haklarımıza birlikte sahip çıkalım. Unutmayalım bizler özgür olursak dünya yer yerinden oynar.

 

Dayanışma ile kalın.