Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Ocak 2023 Raporu
2.2.2023
2023 Ocak Ayında Erkekler Tarafından 31 Kadın Öldürüldü, 25 Kadın Şüpheli Şekilde Ölü Bulundu.

2023 Ocak  Raporu*

Ocak Ayında 31 Kadın Cinayeti, 25 Şüpheli Kadın Ölümü

Türkiye’de kadın cinayetlerini durdurma mücadelesi 13 yıldır devam ediyor. Platform olarak, ihtiyacı tespit ettiğimiz 2010 yılından itibaren kadın cinayeti verilerini kamuoyuna açıklıyoruz. İçişleri Bakanlığı ise kaç kadının, neden, nasıl, kim tarafından öldürüldüğünü açıklamak yerine, kadın cinayeti verilerinin yanlış hazırlandığını söyleyerek gerçekleri çarpıtıyor. Kadın cinayeti ve şüpheli kadın ölümleri gerçekliğini açıklamakla birlikte, kadın cinayetlerini durdurmak için somut çözüm önerilerinin hayata geçirilmesi de devletin görevidir. Bu görevin yerine getirilmesi için de ilgili tüm bakanlıkların, tüm mekanizmaların harekete geçirilmesi için mücadeleye devam edeceğiz. 

 

12  kadın hayatına dair karar almak istemesi bahanesiyle öldürüldü

Bu ay 31 kadın cinayeti işlenmiş, 25 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur. Öldürülen 31 kadından 12’si boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesi ile, 1’i ekonomik bahane ile, 1’i bakım altında olduğu için, 2’si anneleri boşanmak istediği için intikam alma bahanesi ile, 1’i nefret bahanesi ile öldürüldü. 14’ünün ise hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi. 14 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilememesi, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur. Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor.

 

Her biri birer yaşam olan kadın kardeşlerimizin isimlerini sizinle paylaşmak isteriz:

KADIN CİNAYETLERİ

Suzay Ürek

Ülkü Deniz Ersöz

Ecem Seçkin

Zerrin Büyük

Ayşegül Türün

Nihet Şemiye

Necmiye Vural

Dilara Gültay

Cansu Demirel

Aysun Ahnas

Emine Ekici

Tuğçe Can

Sultan Barut

Esengül Korkmaz

Mine Akgül

Pelin Sezer

Ayşenur Akkurt

Filiz Kaplan

Hülya Çetinkaya

Aslı Yılmaz

Sema Dalkalem

Nurcan İnan

Şirvan Gökser

Ummuhan Zerrin Uygun

Canan Öner

Büşra Altun

Fatma Aslan

Mine Kocadağ

Canan Semiz

Adara Arslan

Miraş Güneş

       

 

ŞÜPHELİ KADIN ÖLÜMLERİ

B. A.

Özge Duru

Nergiz İlgün

Nurşin Turan

Nuray Kayar

Suna Yıldız

Nazan Artan

Yasmine Merji

Z. T.

Ayşegül Sabancı

Emeti D.

Tuğba Nur Kurnaz

Muhbet C.

Fatma Teber

E. Y.

Hikmet İmamoğlu

Mine Söylemez

Atasna Dobreva Yordanova

Esmanur Şeyma Okay

Melek Tokay

N. U.

Gizem Memioğlu

Figen Çoban

*

*

 

İllere göre Ocak ayının kadın cinayetleri verileri ise şöyle:

KADIN CİNAYETLERİ

İstanbul

6

İzmir

3

Adana

1

Ağrı

1

Antalya

2

Batman

1

Bursa

2

Denizli

2

Eskişehir

2

Hatay

1

Kırşehir

1

Kilis

1

Kütahya

1

Malatya

1

Mersin

1

Muğla

1

Samsun

2

Tekirdağ

2

       
                   

ŞÜPHELİ KADIN ÖLÜMLERİ

Antalya

1

Balıkesir

1

Bursa

2

Çanakkale

2

Denizli

2

Hakkari

2

Hatay

1

İstanbul

7

Kastamonu

1

Kayseri

1

Mardin

2

Muğla

1

Samsun

2

       

 

Kadınlar kimler tarafından öldürüldü?

Ocak ayında öldürülen 31 kadının 11’i evli olduğu erkek, 4’ü birlikte olduğu erkek, 2’si eskiden birlikte olduğu erkek, 3’ü akrabası akrabası, 1’i kardeşi, 2’si babası, 3’ü oğlu, 1’i tanımadığı biri, 3’ü tanıdığı kişiler tarafından öldürülmüştür. 1 kadın cinayetinde failin yakınlığı belirlenememiştir. Bu ay kadınların %35’i evli olduğu erkek tarafından öldürüldü.

 

Kadınlar en çok evlerinde öldürüldü

Kadınların 20’si evinde, 6’sı sokakta, 1’i  arazide, 1’i çocuğunun okulunda, 2’si evin eklentilerinde öldürülmüştür. 1 kadının nerede öldürüldüğü tespit edilememiştir.  Bu ay öldürülen kadınların %65’i evlerinde öldürüldü. 

 

Kadınlar en çok ateşli silahlar ile öldürüldü

Bu ay öldürülen kadınların 13’ü ateşli silahlarla, 10’u kesici aletlerle, 3’ü boğularak, 2’si darp edilerek, 2’si yakılarak, 1’i kimyasal madde ile öldürüldü. Bu ay öldürülen kadınların %42’si ateşli silahla öldürüldü.

 

Kadınların çalışma durumu hala tespit edilemiyor

Kadınların çalışma durumlarını tespit etmek ise çok zor. Önemli olan bu verinin de basın mensupları tarafından dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz. Çalışma hayatına alınmayan ya da istihdamdan uzaklaştırılan kadınlar toplumda oluşan toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılık, şiddet ve kadın cinayetleri tehlikelerine karşı daha korunmasız hale gelmektedir. Bu ay ulaşılabilen veriye göre öldürülen kadınların 8’inin bir işyerinde çalıştığı, 2’sinin çalışmadığı bilinmektedir. 21 kadının çalışma durumu ise bilinememektedir.

 

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği Hukuksuz Davalarla Kapatılamaz: 8 Şubat’ta Çağlayan Adliyesindeyiz!

Derneğimize açılan hukuksuz kapatma davasının 3.duruşması için 8 Şubat saat 10:00’da Çağlayan Adliyesindeyiz. Yıllardır yetkililerin yapmadıklarını biz kendi imkanlarımızla yapıyoruz. Kadın cinayetleri verilerini tutuyoruz, öldürülen, şiddete uğrayan kadınların, istismara maruz kalan çocukların davalarını takip ediyoruz, kadınlar korunmak için bize başvuruyor. Bu ay yayınladığımız 2022 yılı Başvuru Karşılama Raporumuza göre geçtiğimiz yıl toplam 1021 kişi derneğimize başvurdu. Tam da bu sebeple Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği Hukuksuz Davalarla Kapatılamaz! Mücadelemize devam edeceğiz, hiçbir kadın asla yalnız yürümeyecek! 

 

Atılan Her Adımın Takipçisi Olacağız, 6284’ü Uygulatacağız!

Bu ay Aslı Yılmaz, boşanma aşamasında olduğu Hüseyin Emre Yılmaz tarafından sokak ortasında 10 el ateş edilerek öldürüldü. Aslı’nın fail hakkında çıkardığı uzaklaştırma kararının 1 ay önce sona erdiği ve uzaklaştırma kararının uzatılması talebinin de mahkemece ‘şüphelinin şiddette bulunacağına yönelik delil olmadığı’ gerekçesi ile reddedildiği ortaya çıktı. Geçtiğimiz ay ise boşandığı Mehmet Eroğlu tarafından öldürülen Pelin Ceylan, fail hakkında uzaklaştırma kararı almış ve kimlik bilgilerini değiştirmişti. Pelin’in de uzaklaştırma kararı bittikten sonra öldürüldüğü ve kolluk kuvvetlerinin “güvenliği için Ankara’dan ayrılmasını” tavsiye ettiği öğrenilmişti.

 

Adalet Bakanlığı 6284 sayılı kanunun uygulanması hakkında genelge yayımladı. Bu genelgede de yetkililer tarafından taraflar hakkında daha önce verilmiş tedbir kararı, soruşturma ve kovuşturma dosyası ile boşanma ve velayet davası gibi risk oluşturabilecek bir durumun bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Göstermelik genelgeler yayınlayarak kadınları koruyamazsınız, yayımlanan her genelgenin takipçisi olacağız. 2022 verilerimiz de geçtiğimiz yıl Pelin ve Aslı gibi 18 kadının uzaklaştırma kararı sona erdikten sonra öldürüldüğünü gösteriyor. 6284 etkin bir şekilde uygulansaydı; bu tedbirlerin takibi yapılsaydı, sürekliliği korunsaydı kadınlar halen yaşıyor olacaktı.  6284’te belirtilen tedbirlerin takibini yapmayan yetkililer bu kadın cinayetlerinin sorumlusudur. Mücadelemizle 6284 ve yasalar etkin uygulanacak!

 

Hiçbir Kadın Cinayeti Şüpheli Kalmayacak

2022’den bu zamana 56 kadın yüksekten düşerek şüpheli şekilde hayatını kaybetti. “Şüpheli” kelimesi öylesine kullandığımız bir kelime değil. Kadınların şiddet geçmişi olduğunu, birlikte olduğu veya evli olduğu erkekten ayrılmak istediğini görüyoruz bu ölümlerde. Araştırılması, aydınlatılması gereken, şüpheli olgular olduğunu görüyoruz. Ancak soruşturma ve kovuşturma süreçlerinin etkin işletilmesiyle şüpheli kadın ölümlerinin önüne geçilebilir. Yani tüm iddiaların araştırılması, delillerin toplanması gerekir. Fakat geçtiğimiz ay, Şebnem Köker’in davasında taleplerimiz değerlendirilmeden beraat kararı verilmesi gibi bu ay da Beyzanur Özel’in dosyasında da delil yetersizliğinden beraat kararı verildi. Aynı şekilde yıllardır takip ettiğimiz Aysun Yıldırım dosyasında savcılık takipsizlik kararı verdi. Etkin süreçler yürütülmeden verilen kararlara karşı itirazda bulunduk. Adliyelerde, kadınların öldüğü yerlerde mücadeleye devam ediyoruz. Kadın cinayetlerini şüphede bırakmayacağız. Mücadelemizle Esin Güneş, Özlem Selek ve Şule Çet’in şüpheli ölümünün aslında kadın cinayeti olduğunu nasıl ortaya çıkardıysak, şüpheli şekilde ölen Aysun Yıldırım, Şebnem Köker ve tüm kadınlar için de mücadeleye devam edeceğiz.

 

6284 ve Sonuçları

Şiddet uygulayanlara uzaklaştırma, yakın koruma gibi birçok tedbiri düzenleyen; kadınları maddi olarak güçlendirmekten kimlik bilgilerinin değiştirilmesine kadar birçok hak tanıyan ve kadın örgütlerinin yıllarca süren mücadelesi sonucu yürürlüğe giren 6284 sayılı kanun etkin uygulandığı takdirde kadınları koruyor. Kadınları korumak ve şiddeti önlemek için getirilen 6284 sayılı kanun yasalaşması İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanmasının ardından mümkün olabilmiştir.

Reddettiği erkek tarafından çalıştığı sağlık ocağında ateşli silahla başından vurularak öldürülen  Ömür Erez’in davasında mahkeme, sanık Rahmi Uygun’a tasarlayarak kasten öldürme suçundan indirimsiz ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi.

 

Ofisinde çalışan birçok kadına cinsel saldırı ve tacizde bulunan avukat Muhittin Köylüoğlu'nun yargılandığı davada birden fazla kez cinsel saldırı, cinsel taciz ve kişisel verileri yayma suçlarından, indirim uygulanmadan toplam 36 yıl hapis cezası verildi. Ancak "Tutuklu kaldığı süre, istinaf süresinin uzunluğu ve delilleri karartma şüphesi olmaması" gerekçeleri öne sürüldü, sanık tahliye edildi.

 

Pınar Gültekin'i davasında Cemal Metin Avcı'ya haksız tahrik indirimi uygulanarak 23 yıl hapis kararı verilmişti. Gültekin Ailesi’nin kararı istinafa taşımasıyla davanın yeniden görülmesine karar verildi.

 

İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6824’ün tam ve etkin uygulanmasının kadınlar için ne kadar hayati olduğunu tüm bu örnekler göstermektedir. Kadınların etkin korunması için tedbir kararları uygulanmalı, süreç takip edilmeli, devletin tüm birimleri kadınların haklarını korumalı ve görevini yerine getirmeyen kamu görevlileri cezasız kalmamalıdır. 

 

Şüpheli kadın ölümleri derhal aydınlatılmalıdır

Bir süredir raporlarımızda da açıkladığımız gibi intihar veya doğal ölüm gibi sunulan şüpheli kadın ölümleri ve şüpheli bir şekilde ölü bulunan kadın sayısında pandemi süreciyle birlikte çok ciddi bir artış yaşanmaktadır. Şüpheli kadın ölümleri, maalesef kadın cinayetlerinden daha da zorlu olabilmektedir. Kadınların öldürülüp öldürülmediği, gerçekten kaza ile mi öldükleri, kadınların toplumsal cinsiyet temelli öldürülüp öldürülmediği (kadın cinayeti olup olmadığı), intihar edip etmedikleri veya intihara sürüklenip sürüklenmediklerinin açığa çıkarılması gerekmektedir.

 

Denizli’de 35 yaşındaki Matematik Öğretmeni Özge Duru evinde şüpheli şekilde ölü bulundu.

 

Balıkesir’de üniversite öğrencisi olan Nuran Kayar şüpheli şekilde denizde ölü bulundu.

 

İstanbul’da yaşayan 64 yaşındaki Nazan Artan oturduğu apartmanın 12. Katından düşerek hayatını kaybetti. Yapılan incelemelerde kadının düştüğü pencerenin kırık olduğu öğrenildi. 

 

Hakkari’de 31 yaşındaki 2 çocuk annesi Muhbet C. boğazı kesilmiş halde ölü bulundu. Muhbet’in evli olduğu erkek gözaltına alındı. 

 

Bursa’da 24 yaşındaki E. Y. hayvan gübrelerinin arasında ölü bulundu. E. Y.’nin 2 ay önce kesici aletle öldürüldüğü ortaya çıktı. E. Y.’nin evli olduğu erkek hakkında yakalama kararı çıkarıldığı öğrenildi.

 

Kayseri’de 51 yaşındaki Hikmet İmamoğlu, yolda terk edilmiş bir arabanın arka koltuğunda ölü bulundu.

 

İstanbul’da 76 yaşındaki N. U., evinde ölü bulundu. Kadının vücudunda morluklar bulunması sebebiyle birlikte yaşadığı oğlu gözaltına alındı.

 

Ocak ayında kadınlar ile ilgili neler oldu?

Siyasi iktidarın “ailenin korunması” bahanesiyle hazırladığı, LGBTİQ+ karşıtı anayasa değişikliği teklifi TBMM Anayasa Komisyonu’nda kabul edildi.

 

Tunceli’de 5 Ocak 2020’de kaybolan Gülistan Doku, etkin soruşturma yürütülmediği için tam 3 yıldır bulunamıyor. Yıllar geçse de “Gülistan Doku nerede?” diye sormaktan vazgeçmeyeceğiz.

 

Yusuf Ziya Gümüşel tarafından 6 yaşında zorla evlendirilen H.K.G. ile ilgili dosyayı hazırlayan İstanbul Anadolu Adliyesi Savcısı Ercan Ateş’in görev yeri değiştirildi. Ercan Ateş, başka bir savcıda 2 yıl bekleyen soruşturmayı iddianameye dönüştürmüştü. H.K.G.’nin bu ay görülen duruşmasında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı hariç tüm kurumların müdahillik talebi reddedildi ve dosyaya gizlilik kararı verildi.

 

Sakarya Barosu'nda kadın yöneticilerin katılmadığı bir toplantıda 5 erkek yöneticinin oylarıyla "Erkek Hakları Merkezi" kurulması kararı alındı. Yeterli sayıya ulaşılamadığı için kapatıldı.

 

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği’nin verdiği “Yılın Kadınları” ödülünün bu yılki sahiplerinden biri oldu. Ödülü platformumuz adına genel sekreterimiz Fidan Ataselim aldı.

 

Ocak ayında öldürülen 31 kadının yaşam mücadelesi hikayeleri

Hatay’da yaşayan Suzay Ürek oğlu K.A.’nın kız kardeşlerine bıçakla saldırdığı sırada araya girmesi nedeniyle bıçaklanarak öldürüldü.

 

İstanbul’da 24 yaşındaki Ülkü Deniz Ersöz eskiden birlikte olduğu Bedirhan Uysal tarafından evinin önünde zorla arabaya bindirerek kaçırılmak istendi, direnince boynundan vurularak öldürüldü.

 

İzmir’de 22 yaşındaki Ecem Seçkin M.F. tarafından evinde defalarca bıçaklanarak öldürüldü.

 

Samsun’da 50 yaşındaki Zerrin Büyük ortaokulda okuyan iki çocuğunu görmek için okullarına gittiği sırada 17 yaşındaki oğlu A.A.Ö. tarafından ateşli silahla vurularak öldürüldü. Zerrin Büyük’ün çocuklarını ziyarete okula gittiğini öğrenen eskiden evli olduğu Ali Ö.’nün durumu oğlu A.A.Ö.’ye haber verdiği öğrenildi.

 

Kütahya’da 31 yaşındaki Ayşegül Türün evli olduğu İsmail Türün tarafından evinde bıçaklanarak öldürüldü.

 

Kilis’te 24 yaşındaki Nihet Şemiye boşanmak istediği bahanesiyle Dibo Halil Muhammed tarafından sokak ortasında ateşli silahla öldürüldü.

 

İzmir’de 40 yaşındaki Necmiye Vural evli olduğunu öğrendiği için ayrılmak istediği Mehmet Atabay tarafından evinde ateşli silahlar öldürüldü.

 

İstanbul’da 23 yaşındaki Dilara Gültay eskiden birlikte olduğu Mustafa Payan tarafından evine çağırıp boğarak öldürüldü. Görüşmeye gittiğini haber verdiği arkadaşı 30 yaşındaki Cansu Demirel peşinden gidip Dilara’yı sorunca fail onu da bıçaklayarak öldürdü.

 

Tekirdağ’da 24 yaşındaki Aysun Ahnas birlikte olduğu Baver Gözetir tarafından evinde bıçaklanarak öldürüldü. 

 

Mersin’de yaşayan Emine Ekinci evli olduğu Mehmet Ekinci tarafından kıskançlık bahanesiyle ateşli tabanca ile vurularak öldürüldü.  

 

Eskişehir’de yaşayan 25 yaşındaki Tuğçe Can, evinin girişinde birlikte olduğu Onur K. tarafından defalarca bıçaklanarak öldürüldü. Failin yakalanmadan önce intihar etmeye teşebbüs ettiği öğrenildi.

 

İstanbul’da 27 yaşındaki 2 çocuk annesi Sultan Barut evli olduğu Şener Barut tarafından kalbinden bıçaklanarak öldürüldü. Zonguldak’ta yaşayan Sultan, faille yaşadığı şiddetli geçimsizlik nedeniyle evinden ayrıldığı ve failin çeşitli suçlardan 5 adet suç kaydı olduğu öğrenildi.

 

Malatya’da yaşayan 30 yaşındaki 5 aylık hamile Esengül Korkmaz evli olduğu Kemal Korkmaz tarafından ateşli tabancayla vurularak öldürüldü. Fail daha sonra aynı silahla intihar etti. Failin uyuşturucu suçu nedeniyle 12 yıl hapse mahkûm edildiği ama korona salgını nedeniyle tahliye edildiği öğrenildi.

 

41 yaşındaki Mine Akgül, 17 yaşındaki oğlu B.A. tarafından ateşli silahla başından vurularak öldürüldü. Fail dayısını da kolundan vurarak yaraladı.  

 

Bursa’da 28 yaşındaki Pelin Sezer, 65 yaşındaki Mehmet Mehdi Okulevi tarafından “para istediği” bahanesiyle ateşli silahla vurularak öldürüldü.

 

Tekirdağ’da 30 yaşındaki Ayşenur Akkurt, birlikte yaşadığı Rıdvan Kurt tarafından boğazından bıçakla kesilerek öldürüldü. Olaydan sonra intihara teşebbüs eden failin 9 ayrı suç kaydı bulunduğu öğrenildi.

 

Antalya’da yaşayan 63 yaşındaki Hülya Çetinkaya ve 46 yaşındaki Filiz Kaplan, akrabaları Okan Altay tarafından yakılarak öldürüldü. Failin ekonomik bahanelerle cinayeti işlediği öğrenildi. 

 

Kırşehir’de yaşayan 33 yaşındaki polis memuru 1 çocuk annesi Aslı Yılmaz, boşanma aşamasında olduğu polis memuru Hüseyin Emre Yılmaz tarafından çocuğunun gözü önünde vurularak öldürüldü. Aslı’nın uzaklaştırma kararının süresini uzatmak için başvurduğu, mahkemenin “şiddet eyleminde bulunacağına dair yeterli şüphe olmaması” sebebiyle reddettiği  öğrenildi.

 

Samsun’da 33 yaşındaki 3 çocuk annesi Sema Dalkalem, boşanma aşamasında olduğu erkeğin babası Ahmet Dalkalem tarafından boşanmak istediği bahanesiyle bıçaklanarak öldürüldü. 

 

Bursa’da 41 yaşındaki solist Nurcan İnan, evlenme teklifini kabul etmediği bahanesiyle İzzet A. tarafından ateşli silahla vurularak öldürüldü.

 

Ağrı’da Şirvan Gökser, kıskançlık bahanesiyle evli olduğu İlhami Gökser tarafından vurularak öldürüldü.

 

Denizli’de 38 yaşındaki Ummuhan Zerrin Uygun, evli olduğu Sinan Uygun tarafından boğazı kesilerek öldürüldü.

 

Muğla’da alzheimer hastası ve yatağa bağlı yaşayan 63 yaşındaki Canan Öner, kardeşi Uğur Öner tarafından tuz ruhu içirilerek öldürüldü.

 

İstanbul’da 10 yaşındaki Büşra Altun ve 2 kardeşi, babaları Mahir Mehmet Altun tarafından asılarak öldürüldü.

 

Eskişehirde 84 yaşındaki 2 çocuk annesi Fatma Aslan, evli olduğu emekli astsubay Mehmet Aslan tarafından beylik tabancasıyla öldürüldü. Fail 2 oğlunu da öldürdü.

 

Denizli’de 6 aydır kayıp olan 25 yaşında 1 çocuk annesi Mine Kocadağ’ın evli olduğu Mithat Kocadağ tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı. Failin Mine’yi 2 gün bazanın altında sakladıkta sonra işyerinin yakınına gömdüğü öğrenildi.

 

İstanbul’da 37 yaşındaki 2 çocuk annesi Canan Semiz, boşanma aşamasında olduğu hakkında uzaklaştırma kararı bulunan Serdar Temiz tarafından kıskançlık bahanesiyle vurularak öldürüldü. Failin erkek kardeşlerinin Canan’ın oğluna istismarda bulunduğu yaklaşık 3 yıl cezaevinde kaldıktan sonra serbest kaldıkları öğrenildi. 

 

Batman’da 7 yaşındaki Adara Arslan, babası Ömer Faruk Arslan tarafından kazan dairesinde boğularak öldürüldü. Failin, Adara’nın annesine boşanmak istediği için acı çektirmek bahanesiyle Adara’yı öldürdüğü öğrenildi. 

 

İzmir’de 2021 yılında Miraş Güneş evinde ölü bulunmuştu. Serdar Gülsoy’un Miraş’ın başına vurarak öldürdüğü öğrenildi. 

 

 

*Raporumuz: Her ay basına yansıyan kadına yönelik şiddet haberlerinde davalar, yeni yaşanan olaylar ve kadın hareketine dair ayrıntılar yer almaktadır. Bizler, basına yansıyan haberleri ve doğrudan bize gelen başvuruları derleyerek bir sayıya ulaşıp, bu çerçevede raporumuzu hazırlıyoruz. Kadın Cinayeti raporumuzu Femicide kavramına göre ele alıyor, bir araya getiriyor ve değerlendiriyoruz. Yani Femicide kavramına göre; “embriyodan cenine, bebekten çocuğa, erişkinden yaşlıya kadar tüm kadın cinsiyetteki bireylerin sadece cinsiyetlerinden dolayı ya da toplumsal cinsiyet kimliği algısına aykırı eylemleri bahane edilerek, bir erkek tarafından öldürülmesi ya da intihara zorlanmasıdır. Femisidler salt kadın cinsiyetteki insanların öldürüldüğü cinayetler olarak algılanmamalıdır. Nefretle işlenen bu cinayetlerde, saldırıya uğrayan şey kadın kimliğidir.”